Siyasi, ahlaki, yaşam yada dinî konularda eleştiri/tartışma yaparken üslubumuzun ne denli önemli olduğu bir kez daha aşikâr oldu. Bir yerde başlayan kıvılcım ateş oldu ve sönmek bilmedi.
Her görüş hakaret etmeden, kişiliği rencide etmeden, düşünceyi alaya almadan ifade edilmelidir.
Düşünce özgürlüğü; karşıt tavır alınan görüşe hakaretle, alayla, sözlü saldırı ile kendini ifade etmek demek değildir.
Sanal ortamda duyusal iletişim olmadığı için klavye başında küfürler, hakaretler, sözlü tacizler daha fazla oluyor. İnanç ve yaşam konularındaki hassasiyetler göz önüne alındığında en ufak bir hatamız çok büyük hatalara sebebiyet verebilir.
Kötü üslup, kötü sonuçlar doğuruyor.
Bir taraf yanlış yaptı ise doğruyu fikir zemininde göstermek ve saldırganlık ile hatayı tekrar etmemek gerekir. Üslup kimliktir ve kişi üslubuyla bizzat kendini temsil ettirir.
Gerginlik ne kadar fazla olursa olsun iki taraf da sakin olmalı; metanetini korumalı...
“Söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum. Ancak onları ifade etme özgürlüğünü hayatım pahasına savunurum.”
Evelyn Beatrice Hall
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.