Bir kadının, daha küçük yaşta iken hoşlandığı ve ölümüne kadar daima o adamı sevdiği bir hikâyeydi. Öylesine hisli, öylesine gerçekçiydi ki, sayfalar nasıl akıp gitti size anlatamam.
Kadının ilgisinden ve sevgisinden haberi olmayan adamın, kadının gönderdiği mektubu okumasıyla hikaye başlıyor. Kitabın sonuna kadar kadını dinliyorsunuz. Neler yaşamış, neler atlatmış, neler hissetmiş... Hepsi iliklerinize işliyor.
Şu ana kadar beni içine çeken en iyi klasik hikaye diyebilirim. Hele bir noktası beni öyle bir dumura uğrattı ki spoiler vermekten çekinmesem şu an anlatırdım. Kesinlikle okumalısınız. Hem de birkaç defa.