Oroonoko soylu bir adam ve gelecek kral gözüyle bakılırken köle olarak bulur kendini.İçindeki ateş ve aşk ise bir an bile yalnız bırakmaz onu.
.
Kısa ve tam anlamıyla bir roman olarak adlandırılamasa da Oroonoko bazı açılardan çok değerli.Örneğin kölelik ve din eleştirisi,”beyaz adamın vahşiliği” konusunda korkusuz ifadeleri açılarından..Ne kadar o dönem açısından farklı olsa da ırkçı ifadeler de barındırıyor içinde.
.
John Sutherland,Edebiyatın Kısa Tarihi’nde yazardan şu şekilde bahsediyor:
.
“Eaffrey (kendi seçtiği adıyla Aphra) Johnson iç savaş sırasında büyüdü.Nüfuzlu müşterilere sahip bir berber olan babasının yanında çalıştı.Babası 1663’te İngiltere’nin Güney Amerika’daki sömürgesi Surinam’a vali olarak atandı.Aphra babasının ölümünün ardından Surinam’a ilişkin korkunç izlenimlerle birlikte İngiltere’ye döndü.
.
1670’lerin başında tiyatro oyunları yazmaya başladı.Bunu yapan ilk kadındı.
.
Aphra Behn,Westminster Katedraline defnedildi;bu onura layık görülen ilk kadın yazardı.
.
Virginia Woolf,Behn’in mezarının başında “Bütün kadınlar birleşip onun mezarına çiçekler bırakmalı..Çünkü kadınlara konuşma hakkını Aphra Behn kazandırdı.” demiştir.”
.
Sadece İngiliz edebiyatı için değil dünya edebiyatı için önemli bir eser.Zamanın zincirlerini kırmak için çabalamış,cesur bir kadının hayat verdiği..