Benim gibi bir daydreamer için fazla realist bir roman. Ama tıpkı bir mazoşist gibi zevk alarak okudum. Bu kitap ölümlülüğe dizilmiş bir methiye diyebiliriz. Ölümle ilgili bi kadar konuşan Camus 1960 da trafik kazası sonucu ölmüş. Ne hissetti acaba? Çünkü bunları yazan bir yazar için bu ikinci bir ölüm olmuştur diyebiliriz bence.