Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Aşk ile...
Şems'in o son mektubu sonrası ne vakittir baygın halde yattığını bilmeyen Mevlânâ, yatağın içinde doğrulur. Kurumuş bir dal gibi düşer yana kolları. Avucundaki mendile bakar, Şems'in kan izleri hala tazedir zümrüt yeşili mendilin ucunda. "Yusuf gibi kuyuya mı attılar seni, güneşi gökten koparıp hançerleyenler kim? Bu nasıl sır, adım atanın göğe yükseliyor feryadı. Bu nasıl bir gömlek, kim giyse gözlerine kan iniyor." Kendine gelen Mevlânâ bir nara atar: "Allah'ım, acılarımı örtme!" . . . Mevlânâ hikayesi bir Moğol baskını sonucu Anadolu'ya göç etmesiyle başlar gibi görünse de asıl hikâye Şems ile olandır. Göç ise Nişabur, Bağdat, Medine, Mekke, Şam, Karaman derken Konya ile son bulur. Şems ile karşılaşması aslında Şam sokaklarında olmasına rağmen, Mevlânâ onun ruhuna ilaç olacak kişi olduğunu anlayamaz. Birbirlerini bulmaları zaman alsa da, günün birinde "Marece'l Bahreyn" kaçınılmaz kader olacaktır. Bu buluşma tabiki bir duanın lütfu olarak verilmiştir. Şems karşılığında "al canımı ve dahi başım feda olsun o dostu bulmaya" diyerek bedelini ödemeye ruhen ve bedenen hazır olmuştur. Şems bir ateştir, Mevlânâ'yı yakacak olan ve Konya halkı tepkilidir bu duruma. Halvet halinde geçirilen günler, Mevlana'yı halktan uzaklaştırıp aşkına, Şems'ine yakınlaştırmıştır. Bu hal hem ailesini hem de hocalarından mahrum kalan dervişleri üzmektedir. Bu huzursuzluklara dayanamayan Şems, Hamuşu'nu Allah'a emanet edip Konya'dan gider. Bu acı Mevlana'yı daha da içine kapatır. Öyle bir hâl alır ki artık bu soyutlama, herkes yeniden onun eski haline dönmesi için duaya kalkar. Şems'in yokluğu, Mevlana'ya sayfalarca mektup yazdırır ve bilir ki aynı acıları, ruhunun yarısını kaybeden Şems de yaşamaktadır. Sonunda hasret dayanılmaz ve buluşma yeniden gerçekleşir. Şems'ini yeniden kaybetmeyi göze alamayan Mevlana çareyi kızıyla evlendirmekte bulur. Şems ve Kimya hikayesi ise ayrı bir güzelliktir. Peki ya ödenmesi gereken bedele ne oldu? Şems dostunu bulmayı diledi, Rabbi onu dostuna yöneltti, Şems tamamlanmayı diledi, Rabbi onun ruhunu tamamladı. Şimdi de karşılığını verme zamanı. Başı dik şekilde korkusuzca yürüdüğü bu yolda feracesi kana bulandı. Mevlânâ için asıl yanma vakti şimdi. Öyle ki kendi ölümünü düğün günü olarak kutlaması hem Rabb'ine hem de Şems'ine kavuşmasından. Aşkı bedenlerde değil de ruhlarda yaşayan, sonunda ise kendinden bile vazgeçenlerin hikayesi... Aşkı talep etmeden önce, nefsini kör isteklerden bir kurtar hele, yan dumansız ateşlerde. Aşk, hevâ boşluğundan yokluk hoşluğuna doğru el ayak çekmektir... Ruhunuza iyi gelecektir. Okuyunuz...
Aşkın Gözyaşları 2 - Hz. Mevlana
Aşkın Gözyaşları 2 - Hz. MevlanaSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 201610,9bin okunma
··
2 artı 1'leme
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.