İnci Aral'ın okuduğum ilk kitabı Mor oldu. Kitabın yarısını okuduktan sonra aslında okuduğum kitabın bir serisinin olduğu ve serinin son kitabı olduğunu öğrendim. Neyse ki münhasıran da gerçekten okunası bir kitapmış. İnci Aral'ı bu kitabı okuyana kadar pek duyduğum söylenemez. Ancak bir TEDx konuşmasını izlemiştim. Gerçekten kitaplara büyük bir sevgi bağı ile bağlı olduğu anlaşılıyor o konuşmadaki söylediklerinden. Bu yüzden İnci Aral'ın edebiyat dünyamızda gerçekten kaliteli bir şekilde kendine yer edindiğini bu kitabi okuduktan sonra daha iyi anladım. Şimdi gelelim incelememin asıl kahramanı olan Mor kitabına. Bu kitap için söyleyebileceğim ilk şey kitabın enteresan olmasıdır. Abi kitap net olarak enteresan. İnsanda muhteşem çağrışımlar uyandırıyor. Konsept olarak bir gün ele alınmış. Yani 24 saat içerisinde dönüyor bütün olaylar. Buna rağmen her bölümde -farklı saat dilimlerinde- belli başlı kahramanlar tek tek ele alınmış, incelenmiş ve iç dünyalarına inilmiş. Bunu farkettikten sonra her bölümün başlangıcında acaba kimi ele almış diye merak uyandırdı bende. Dahası da var. Bölüme başladıktan sonra bu bölüm kahramanının iç dünyasına inişleri o kadar muhteşem o kadar gerçekçi ki çıkasım gelmiyordu. İnci Aral'ın bu kitabında beni gerçekten vuran şey ise kahramanların ele alınışıydı. Kahramanların hissettiklerini ve düşündüklerini öyle bir anlatıyor ki gerçekten bende böyle hissetmiştim demekten kendini alamıyor insan. Kahraman'ın birinin ifadesiyle şunu söylemek istiyorum ki İnci hanım gerçekten 'cinsiyet ayırmaksızın insani duyguları sözcüklerle giydirmeyi' fena halde biliyor. Duyguları ve hisleri bu derece iyi hissettirebildiği için naçizane İnci Aral'a kendi adıma teşekkür ediyorum. Ellerine kollarına ve yüreğine sağlık.

Morİnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20131,552 okunma

··

107 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.