"Biz, yâni çağdaş Türkler, Batı'nın Rönesans'tan sonra deneyimleyemediği bir şeyi hem tüzel hem de bireysel kişiliklerimizin ömrü süresince deneyimleyen ve bunun adını bir türlü koyamayan bir kültürün çocuklarıyız. Doğu(insan) ile Batı'nın(Makine) enteresan bir meleziyiz. Doğu kısmı sözlüğümüzdeki "gönül" sözcüğünü temsil ederken, Batı "kalp" sözcüğünü yansıtıyor. Çoğu zaman, anlık ve özensiz bir bakışta ikisini de aynı şey sanmak dahi mümkün; lâkin öyle değil."