Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

77 syf.
2/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Fakir Kene… İsmin kaynağını bilemem, lakin cümlelerin yetersizliği ve acizliğine istinaden verilmiş ise kitap ismi, çok manidar bir yaklaşım olmuş. Bu tarz kitaplarda en sevmediğim şey ise; şairin kendi kişisel/içsel durumunu beyan etmesidir. İster siyasi olsun ister dini, şiir dediğimiz evrensel kitaplarda olmaması gerekendir. Daha kitabın başında Firdevs Teyze – sanırım kendi öz yaşamından bir kesit - adlı düzyazısında geçen “ben agnostik” birisiyim. Senin ne olduğunu bilmek istesem şiir kitabını değil de hayatını konu alan bir kitap alır, okurdum. Kitap içerisinde karışık bir durum söz konusudur. Normal bir şiir kitabı bekleyenler ise içerik olarak üzülebilirler. Şahsen okurken kitabı şiirsel bir tını yakalayamadım. Şairin toplumsal güncel konulara, şiddete ve anarşiye olan serzenişleri konu edilmiş genel olarak. Şiddetin ise ne acı bir şey olduğunu hepimiz biliriz. Sayfa 43’te başlayıp, sayfa 50’de biten “Küçük Şeyler” adlı - sanırım şiir demeliyim – yazısı ise bir şair için düşündüğüm utanç verici unsurlardan birisidir. Gönül dostu, kalp okşayıcı insanların 8 sayfayı 3 satırla ziyan etmesi insanın tahayyül sınırlarını dahi zorlamaktadır. Hele ki 50. Sayfada bulunan koca sayfadaki “Bir küfür gibi evde oturuyorum.” cümlesi şairin doğaya olan en büyük küfrüdür. İsrafı normal sıradan insanlar yapsa, bunu metanetle karşılayabilirim. Lakin şair bir adamın kâğıt sayfalarını bu şekilde kullanmalarına tahammülüm asla olamaz. KÜÇÜK ŞEYLER – 1 Sayfa – Denizde bir şey var Deniz bembeyaz bir dan! Köpürdela Köpürcük Köpürgan. – 1 Sayfa – Ne benim ellerim çalışkan eskisi gibi Ne senin kalbin benimkiyle sıcak Sevgilim sadece fakirlik Her şeyi bir iken ayırmak – 1 Sayfa – Ben bunu gözlerimle gördüm, yalan yok, kendi balkonumda! -Bir acı biber bile yanındaki bibere sarılıyordu. – 1 sayfa – … - arada geçen bu şekilde birkaç sayfa daha – Bir küfür gibi evde oturuyorum. – 1 ve son sayfa – Bu şekilde sayfaları hunharca kullanan bir insana ben şair naifliğini yakıştıramam. İçerik olarak bana hiç hitap etmeyen bir kitaptı. Sevdiğim bir kısım var mı bilmiyorum. Kardeş Payı adlı yazısı ise bana bir ergen döş böğürmesi olan “Sen bilezik takmışsın iz olmasın, bende kolumdan kelepçeyi saklarım söz olmasın.” anımsattı ve biran tebessüm ettirdi. Kitap kapağı ve renk seçimi gerçekten çok hoş. Kişide doluluk hissiyatı yaratıyor ve kesinlikle okunulması gereken kitap gibi duruyor. Metis Yayınları’nın kalitesinden söz etmeye zaten gerek yoktur. Okurun 1 saat içerisinde bitirebileceği bir kitaptır. Sözün özü; kesinlikle beğenmediğim ve şiir kitabı kategorisine alamayacağım bir eserdi. Okunulası bulmadım ve tavsiye edeceğimi ise hiç sanmıyorum. Farklı deneyimler yaşamak isteyen şiir severler var ise okuyabilirler. Lakin şiirden çok düzyazıyla karşılaşacaklarını bilmeleri gerekmektedir. Sevgi ile kalın.
Fakir Kene
Fakir KeneBirhan Keskin · Metis Yayıncılık · 20173,591 okunma
··
91 görüntüleme
Tayfun okurunun profil resmi
Hasan Hüseyin der ki; Şiir elma gibi, yemek gibi, ekmek gibi, yenilirken; su gibi, içki gibi, sigara-çay-kahve gibi, içilirken; müzik gibi, şarkı ve türkü gibi, dinlenirken; resim gibi, bakılırken; sevişme gibi, sevişilirken... tadına varılan şeydir. Okuyanı, dinleyeni daha ilk sözcükte - ki sözcük değildir o -, ilk dizede - ki dize değildir o - etkisi altına alır şiir. Birdenbire bir yeni yol açılmıştır önünde, düşünmeden yürüyüp gidersin o yolda...
Hüseyin T. okurunun profil resmi
Birhan Keskin'in pek çok şiirini anlayamamakla birlikte anladıklarını seven biri olarak incelemenle beni Birhan Keskin'den bir anlığına soğuttun. :D
Tayfun okurunun profil resmi
:) okuyupta anlaşılmayan şiir mi olur? Matematik mi çözüyoruz :))) Sen takılma incelemeye herkesin zevk anlayışı farklıdır, belki Keskin senin kalemindir. Şu okuyupta anlaşılmayan şiirler için bir makale var, yarın onu paylaşayım... :)))
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.