Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

296 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
- Meliha yaşamak istiyordu. Kaç kere bunu istedi. Fakat böyle, İzmit'in kerpiçten bir evinde yaşamak değil, hayır, o başka türlü yaşamak istiyordu. Nasıl yaşamak? Bilmiyor. Şüphesiz Meliha yaşayacak, insan ölünceye kadar yaşar, fakat nasıl??? - Kitabın ilk sayfalarındaki alıntıdan da anlaşılacağı gibi Meliha'nın içinde bir tutku, bir ihtiras, bir ihtiyaç yaşama arzusu..İçten içe hep bu isteği göğsünde yeşertmiş olan Meliha kendisine bu fırsatı tanıyacak olan olay gerçekleşene kadar hep bir umutsuzluk içindeydi. İçindeki coşkuya bir türlü cevap verecek güce sahip değildi. - Zabit Kamil bey. Vatan sevdalısı ve harpten harbe koşturmuş bir kumandan. Yazarın tabiriyle tam bir Donjuan. Meliha'nın ihtiraslarına cevap verebilecek en iyi kişi kendisi. Doğru zamanda doğru yerde olmasının verdiği avantajı çok iyi kullanıyor ve kendi kaderinin de değişmesini de sağlıyor. - Meliha yola çıkıyor. Elinde eşyaları ve hayallerinden başka bir şey yok ve hayatın ona, bizim süslü hayallerimiz gibi tozpembe olmadığını gösterme şeklini görüyoruz hep birlikte. Büyük konuşuyoruz, kibirleniyor, böbürleniyoruz. Meliha da öyle kibirliydi ama ne oldu? Yenik düştü. Önce kibirine, sonra hırsına sonra ihtiraslarına. En korktuğu şeye dönüştü, en nefret ettiği ve hayatındaki felaketlerin sorumlusu olan kişiye. - Ölüm hayatın bir parçası. Bu kitapta en çok etkileneceğiniz yerlerden biri değil kitabı etkileyen en önemli şey bu. Ölümün hayatımıza etkisini yazar kitaba nakış nakış işlemiş. Ölümden önce ve ölümden sonra diye bile ayırabilirsiniz kitabın cümlelerini. Her cümlesinde yer yer ölümün tesirini görmek kaçınılmaz oluyor. - Kitapta olayların derinliğini çok sevdim. Okuduğunuzda çok saçma ya ne alaka şimdi bu? diyeceğiniz şeyleri yazar ileride öyle bir karşınıza çıkarıp bağlıyor ki şaşırmamak elde değil. Özellikle de 'Basil dö Kohlar' (söylemesem olmazdı) kitabı okursanız size de bir o kadar ilginç gelecektir. -Peyami Safa'nın okuduğum ilk eseri ve bu yazarı okumak isteyen arkadaşlara uyarım benim gibi hazırlıksız yakalanmayın. Önce yazarın birkaç kısa kitabını okuyun veya bu tarz kitaplar okuyun yoksa benim gibi başlarda biraz adaptasyon sorunu yaşayabilirsiniz. Bana biraz ağır geldi baştan, olayın içine girmekte zorlandım. Okurken zorlandım. Ama biraz düşünüp, araştırıp tekrar okumaya başladığımda sindirmesi daha kolay oldu benim için. - Yazarın hiçte normal olmayan bir dili ve olayları anlatış tarzı var. Ben sayfaları okurken resmen yürüdüğümü değil koştuğumu hissettim, sanki birer birer değil de beşer beşer okudum sayfaları. Öyle içi dolu ki sayfaların okurken nefes nefese kaldığım bile oldu(abartısız söylüyorum). Olayların akışı demek doğru olmaz çünkü çok fazla olay yok ama öyle bir psikolojik inceleme ve içeriğin derinliğine girmiş ki ben bazı sayfaların bitişine hayret ettim. - Yazarın beni çok şaşırtan bir diğer özelliği de kitabın bizimle sohbet eder gibi ilerleyişiydi. Karakterlerin sayfaya dahil edilişindeki o tanıtım, bazı olayların olma ihtimalini, olmadan önce durup tahlillerini yapıp bize olası en yüksek ihtimali açıklaması ve ondan önceki nedenleri de belirtmesi, bize nasihatlerde bulunması (alıntılarımda belirttiğim gibi) resmen olay başıma gelmişte yazar bana öğüt veriyor gibi hissettirdi ve bu okurken bana heyecan kattı. Anlattıklarının daha anlaşılır ve akılda kalıcı olmasını sağlamış bu tarzı. - Bu kitabın nerdeyse 100 yıl önce yazılmış olması bana inanılmaz geldi. Neden mi? Yazarın tahminleri çok isabetliydi. Neredeyse hepsi doğru denecek kadar hem de. Kitaptan çok yazarın tarzına bir inceleme olmuş gibi ama inanın çok daha fazlasını hak ediyor ve en kısa sürede diğer kitaplarına ulaşmaya çalışıcam. - Kitabın son sayfasında resmen yazarın şaka yaptığını sandım ve 'hadi canım' dedim. Kitabı çok güzel bir sonla nihayete erdirmiş yazar. ihtiraslarımızın, arzularımızın hiçbir zaman önüne geçemeyeceğimizi bize bir kere daha göstermiş. - Bu kitapla ilgili anımdan bahsetmek istiyorum. Ben bu kitabı kuzenimden ödünç aldım (toplam 10 kitap ödünç aldım) ve bana bu kitabı seçtiğimde söylediği ilk şey (benden 10 kat daha fazla kitap okumuş biridir kendisi) 'o kitap ömrümü yedi' olmuştu. Bu söylediğine çok şaşırmıştım. Ben bu kitabı ilk okumak istediğimi söylemiştim çünkü gerçekten merak ettiğim yazarlarımızdan biriydi kendisi(artık daha fazla merak ediyorum diğer eserlerini). O da diğer kitapları okumamı bu kitabı sona bırakmamı söyledi. Şimdi iyi ki okumuşum ve daha erkenden yazarla tanışmışım diyorum. Kuzenimin söylediği gibi benim de ömrümden bir ısırık aldı ama nihayetinde daha güzel şeyler kattı bana. - İncelememi okuyan herkese teşekkür ederim.
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20201,800 okunma
··
906 görüntüleme
Serkan Nazlı okurunun profil resmi
Kitabın son sayfalarındayım. İncelemelere bakıyordum. Tebrik ederim, güzel bir inceleme olmuş.
İlksen okurunun profil resmi
Nefis bir inceleme. Yalnızız kitabını okumuş çok etkilenmiştim Peyami Safa'nın. Ilk fırsatta bir ısırık da benden alması dileğiyle okuyacağım bu kitabı.Teşekkürler tavsiye için..
Ayhan GÜVEN okurunun profil resmi
Beğenmenize sevindim. Güzel yorumunuz için teşekkürler 🙂
Sümeyye Özbay okurunun profil resmi
Harikaa.. Yüreğinize kaleminize sağlık😊
Ayhan GÜVEN okurunun profil resmi
Çok teşekkürler 🙂
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.