Bir Akşamdı

Peyami Safa
Bir Akşamdı, gençlik hülyalarının, tecrübe noksanlığının ve hepsinden önemlisi iyi bir aile terbiyesi alamayışın neticesi olarak bilinmeyen ama cazip görünen, zengin bir hayat yaşama hevesi ile kendini baştan aşağı değiştirmek isteyen Meliha’nın romanıdır. Akrabalarından Kamil adlı bir gencin Kafkas cephesinden dönüşünde İzmit’e uğramasıyla hayatı değişen Meliha hasta babasını ve muhitine bir türlü uyum sağlayamamış annesini arkasında bırakarak, Kamil ile birlikte bir gece gizlice İstanbul’a kaçarlar. Bir süre sonra da evlenirler. Ancak Meliha, kendisini hiç hesaba katmadığı, hatta hayal bile edemediği olayların ağında bulur. Tutkusunun bedelini, hemen bütün değerlerini kaybederek ağır bir şekilde öder. Şişli’nin meşhur çapkınlarından olan Kamil, Meliha ile evlendikten sonra eski alışkan­lıklarını terk etmediği gibi, eşini de sefahat âlemleriyle tanıştırır. Meliha, Kamil’in etrafındaki sayısız kadınla mücadele etmekle uğraşırken, kocasının savaştan önce evlendiği ve bir çocuk sahibi olduğu Fransız eşi de çıkıp gelir. Kadınlar arasında kalan ve çareyi devam etmekte olan İstiklâl mücadelesine katılmakta gören Kamil, bunalımlarını atlatabilmek için gittiği Anadolu’da kendini gerçek cehennemin ortasında bulur.
304 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

304 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
YAŞAMAK UĞRUNA
Bir Akşamdı ; Meliha'nın hasta babasını, annesini, yuvasını, istediği gibi yaşayabilmek uğruna terkettiği kasvetli bir gece. Zaten her şey böyle bir gece başlamamış mıydı? Babasının "Beyaz esvablı kızı." Yaşamak istiyordu. Yaşadığı hayattan bunalan Meliha'nın yolu tam bir kadın uzmanı, zevkine düşkün, üstadında tabiriyle donjuan olan Kamil ile kesiştiği andan itibaren başlıyor. Ve hiçbir sey eskisi gibi olmuyor artık. Aşk, ihtiras, pişmanlık, acının ve gözyaşının eksik olmadığı muazzam bir eser.
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
296 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
- Meliha yaşamak istiyordu. Kaç kere bunu istedi. Fakat böyle, İzmit'in kerpiçten bir evinde yaşamak değil, hayır, o başka türlü yaşamak istiyordu. Nasıl yaşamak? Bilmiyor. Şüphesiz Meliha yaşayacak, insan ölünceye kadar yaşar, fakat nasıl??? - Kitabın ilk sayfalarındaki alıntıdan da anlaşılacağı gibi Meliha'nın içinde bir tutku, bir ihtiras, bir
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
Peyami Safa kalemini konuşturmuş yine..
Peyami Safa’nın yazarlık dehasını görmek için harika bir kitap. Peyami Safa’yı çok seven ve her kitabını merakla, ilgiyle okuyan biri olarak bu kitabı da severek okudum. Kitap hem güldürüyor hem hüzünlendiriyor. Bazı bölümlerde yazar araya girerek okuyucuyla sohbet ederek sanki kitabı kendisi yazmamış da o da bizimle okuyormuş hissi uyandırıyor.
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
‘Hatırlıyor...Bir akşamdı....’ Peyami Safa’nın kaleminden yeşilçam tadında bir roman. Hikaye Meliha’nın sıkıcı hayatından kurtulmak istemesi, Kamile güvenip onunla evi terk etmesiyle başlar.Aslında oldukça hüzünlü bir kitap. Güvenilip uğruna ailesini terk ettiği erkeğin ,ona en büyük ceza olduğunu anlamasıyla da son bulur .İhanetler, yalanlar ve pişmanlık ana temayı oluşturuyor . Yaşamak uğruna ,yaşayabilmek uğruna aldığı ani kararın pişmanlığı....Yaşıyordu ama nasıl ? Hepimiz yaşıyoruz ama nasıl ? Bu kitabında olayları üçüncü bir kişiymiş gibi anlatıyor. O yüzden biraz garipsedim başlarda .Sonrasında çekip aldı beni bu dünyadan ve kısa da olsa uzaklaştım hayattan. Okunası bir eser . Keyifli okumalar .
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yaşamak istiyor musun hâlâ?
Şimdi nereden başlamalı? Nasıl anlatmalı Meliha'nın yıkılan hayallerini, acısını, hüznünü, hayata küskünlüğünü? Meliha anne ve babasıyla İzmit'e yaşamaktandır. Hasta babası ve her ne olursa olsun hiçbir şey umrumda olmayan annesi ile. Bir gece akrabaları olan Zabıt Kamil Kafkas cephesinden dönüşte onlara uğramasıyla hayatı değişir. İstanbul'a olan hasreti yaşama arzusu ve hayallerini gerçekleştirmek için Kamil'le birlikte bir gece İstanbul'a kaçar. Ama bu tutkusunun bedelini, inandığı bütün değerli kaybederek öder. Zaten evli olan Zabıt Kamil'in Fransız eşi Bert ve oğlu Selçuk Türkiye'ye gelip, acı gerçeklerle yüzleşmesini sağlıyorlar Meliha'nın. Kamil bu çıkmazdan nasıl çıkacak? Her zaman bir kaçış yolu vardır. Oda yeniden cepheye gitmekte buluyor çareyi ve tası tarağı toplayıp yol alıyor yenide cepheye. Daha fazla yazıp okumak isteyen kitap dostlarıma haksızlık yapmayacağım. Kitap şu soruyu sorduruyor okuyucuya bir kez daha "Aldatan, yalan söyleyen," birine aynı şekilde acı vermek mümkün mü?
Peyami Safa
Peyami Safa
yazım tarzı olarak çok farklı bir ser oluşturmuş. Çok güzel ve akıcı bir üslup, ben çok sevdim bu yazım tarzını da okumak isteyen kitap dostlarıma tavsiye ediyorum.
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
304 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Peyami Safa'nın bu eseri ucu neredeyse deliliğe uzanacak bir anlatım tarzı içeriyor. Şaşırtıcı bir eser Bir Akşamdı; tabii, yazıldığı zamanı düşündüğümüzde temel Peyami Safa temaları kendini hemen belli ediyor: gayri ahlaki ilişkiler sürdüren erkekler ve kadınlar batıdan alınmış en büyük darbedir bize. Ahlâk meselesinin inatla ve kati olarak
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir Akşamdı...
Peyami Safa'nın 1924 kaleme aldığı bu roman, 1933'te kaleme alacağı "bir tereddüdün romanı"nın bir öncülü gibidir. Bir tereddüdün romanında İtalyan yazar Pirandello ve eseri çıplakları giydirmekten etkilenen Safa bu romanında da Roma tarihine ilgisini ve hayranlığını ilan etmekte. Tabi bununla yetinmez. Peyami Bey yine kendini hiçbir
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Öncelikle Peyami Safa’nın yazım tarzı diğer kitaplarına göre oldukça akıcı ve değişik. Arada okura sesleniyor. Yani koşturarak okurken bir anda size biri sesleniyor, durup bakıyorsunuz ve devam ediyorsunuz. Kitabın baş karakteri Meliha kendisine rahat batan bir kadın. Herkes gibi evde sıkıntılı bir ortam var. Sürekli öksüren hasta bir baba ve geçmişte hataları olan sevilmeyen bir anne. Meliha yaşamak istiyor. Yaşamı hissetmek istiyor ve Zabit Kamil ile kaçıyor. Vicdanı rahatsız, baba özlemiyle kıvranıyor. Suçluluk duygusuyla sevmediği annesine bile hasret duyuyor. Evlendiği karaktersiz Kamil ile pek mutlu değil. Fakat daha sonra Kamil’e benziyor. Nefsine dur diyemiyor, olmadığı biri gibi davranıyor. İntikam duygusuyla hata havuzunda boğuluyor. Tam bir üzüm üzüme baka baka hikayesi. Son zamanlarda çok fazla aptal kadın karakteri içeren roman okuduğumdan olsa gerek daraldım.
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Peyami Safa'nın kalemi bana hep farklı hissettirmişti. Bu kitap da aynı şeyi yaşattı. Hemen ilk sayfalardan olaylar başlıyor. Gereksiz bir uzatma betimlemeler silsilesi yok. Cümleler kısa ve anlaşılır. Akıcı ilerliyor. Sıklıkla iç konuşmalar var ve kişinin kendi ile hesaplaşmasını okuyoruz. Nadiren de olsa Peyami Safa'nın kendi yarattığı bu karakterlere ilişkin yorumlarına şahit oluyoruz. Olaylar arasında bir kopukluk hissetmiyoruz. Ve bu kitabı daha ilgi çekici hale getiriyor. Keyifli okumalar.
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bir Akşamdı Peyami Safa’nın romanda dirildiği bir roman diyebilirim. Olay akışında yazar bir anda ortaya çıkıp adeta sizinle münâkaşa etmektedir. Biraz böyle olması okurken beni ürpertti. Safa, çoğu romanda işlediği yozlaşan ahlak konusunu da bu eserinde işlemiştir. Yine karakterlerini ya hep masum ya hep kötü yapmıştır. Olay örgüsü üzgünüm ki biraz durağandı. Önceki okuduğum romanlarına hiç benzemiyordu sürükleyiciliği. Bu yüzden 9 puan vermekteyim. Peyami Safa’ya başlamak isteyenlerin kesinlikle bu kitapla başlamamasını, daha ince ve ilk romanıyla başlamasıyla öneririm. Safa okuru olarak benim gibi belli bir Peyami Safa okumuş insanlar bu kitabı okuyabilir. Roman gerçekten Peyami Safa’nın şahlandığını gösteriyor. Kitabın sonunda neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz. Olayların heyecan yönü kitabı yarıladıktan sonra ortaya çıkıyor ve bu yönüyle insan buraya kadar zorlanıyor, demek istediğim budur. Peyami Safa okumaya doyamıyorum, onun kaleminin tadı çok başka... Kitaplı, keyifli günler...
Peyami Safa
Peyami Safa
Bir Akşamdı
Bir Akşamdı
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20202,044 okunma

Yazar Hakkında

Peyami Safa
Peyami SafaYazar · 125 kitap
Peyami Safa (d. 1899, İstanbul - ö. 15 Haziran 1961), Türk hikâye ve romancısı. Server Bedi takma ismini de kullanan yazar romanlarının yanı sıra, düşünsel yapıtları, polemikleri, köşe yazarlığı ve gazeteciliği ile de tanınır. Servet-i Fünun dönemi şairlerinden İsmail Safa'nın oğludur. Sivas'a sürgüne gönderilen babasının orada ölmesi üzerine 1901 yılında iki yaşında yetim kalmış, bu yüzden "Yetim-i Safa" adıyla anılmıştır. Babasız büyümenin acılarının yanı sıra, sekiz dokuz yaşlarında yakalandığı bir kemik hastalığı dolayısıyla 17 yaşına kadar, bu hastalığın fiziksel ve ruhsal bunalımlarını yaşamıştır. Doktorlar kolunun kesilmesinde karar kılmış, fakat Safa bunu kabul etmemiştir. Daha sonraları bu günlerdeki tecrübelerini "9. Hariciye Koğuşu" adlı romanında okurlarıyla paylaşır. Hastalık ve savaşın yol açtığı maddi sıkıntılar dolayısıyla öğrenimini sürdürememiş, 13 yaşında hayatını kazanmak ve annesine bakmak için Vefa İdadisi'ndeki öğrenimini yarıda bırakmıştır. Karton Matbaası'nda bir süre çalışan Peyami Safa, Posta - Telgraf Nezareti'ne girmiş, I. Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar orada çalışmıştır (1914). Daha sonra Boğaziçi'ndeki Rehber-i İttihat Mektebi'nde öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Dört yıl çalıştığı bu okulda, hem öğretmiş, hem de kendi çabasıyla Fransızca'sını ilerletmiştir. Buradaki izlenim ve deneyimlerini "Biz İnsanlar" adlı eserinde kullanmıştır 1918 yılında ağabeyi İlhami Safa'nın isteğine uyarak öğretmenlikten ayrılmış ve birlikte çıkardıkları "20. Asır" adlı akşam gazetesinde "Asrın Hikâyeleri" başlığı altında yazdığı öykülerle gazetecilik yaşamına başlamıştır. İmzasız olarak yazdığı bu hikâyelerin tutulması üzerine Server Bedi takma adını kullanmaya başlayan Peyami Safa, daha sonra 1921'de Son Telgraf gazetesinde yazmış, oradan da Tasvir-i Efkâr'a geçmiştir. Daha sonra Cumhuriyet gazetesine geçmiş, 1940 yılına kadar bu gazetede fıkra ve makalelerinin yanı sıra, roman da tefrika etmiştir. 1960'lı yıllara kadar başta Milliyet olmak üzere birçok gazete ve dergide yazan Peyami Safa 27 Mayıs'tan sonra Son Havadis gazetesinde yazmaya başlamıştır (1961). Aynı yıl Erzurum'da yedek subaylığını yapmakta olan oğlu Merve'nin ölümü üzerine büyük bir sarsıntı geçiren Peyami Safa, iki üç ay sonra İstanbul'da vefat etmiştir. Edebî hayatı İlk romanlarında sola yakın görüşler taşıyan Peyami Safa, bir hastanın psikolojisini anlattığı otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu (1931) Nazım Hikmet'e ithaf etmişti. Bu roman hariç, 1922-1939 yılları arasında yazdığı Mahşer (1924), Şimşek (1928), Fatih-Harbiye (1931) ve Biz İnsanlar (1939) adlı romanlarında Doğu-Batı sorunsalını karakterlerde somutlaştırarak işledi. Safa, bu romanlarında, ruh hallerini çözümlemede, kurguda, dilinin kıvraklığında, anlatım tekniklerindeki denemelerde başarılı bulunurken romanlarında düşünceyi öne çıkarması dolayısıyla eleştiriler aldı. II. Dünya Savaşı sırasında Nasyonal Sosyalistlere yakınlaşmasıyla dikkat çeken Safa'nın gerçekçi roman çizgisi Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949) ile mistisizme yöneldi. İlk uzun hikâyesi "Gençliğimiz"i 1922 yılında neşreden Peyami Safa, para kazanmak amacıyla yazdığı kitaplarında, ilk defa ağabeyi İlhami Safa'nın takma ad olarak kullandığı, annesi Server Bedia Hanım'ın adından uyarladığı Server Bedi müstear adını kullanmış, bu takma adla yüzlerce eser vermiştir. Bunlar arasında en sevilenler Cingöz Recai macera romanları ile Cumbadan Rumbaya adlı romanı olmuştur. Peyami Safa, Türk kültür yaşamında yayımlandığı yıllarda hayli etkili olmuş Hafta, Kültür Haftası (1936, 21 sayı) ve Türk Düşüncesi (1953-1960, 63 sayı) dergilerini çıkarmıştır. Asıl ününü romancı olarak yapan Peyami Safa, bazı uzun öyküleri ile de dikkati çekmiş, yazar Batılı kaynakların bir "Zalim" olarak tanıttıkları hun hükümdarı Attila'yı aklamak amacıyla aynı adda bir de tarihsel roman yazmıştır. Tüm bu üretkenliğine rağmen yeterince tanınmamış ve tanıtılmamıştır. Hakkında yapılan çalışmalar Prof. Dr. Mehmet Tekin, Doç Dr. Mehmet Önal ve Dr. Nan a Lee Peyami Safa hakkında birer doktora tezi vermişlerdir. Beşir Ayvazoğlu'nun yazar (Peyami Safa) hakkında Ötüken Yayınları'ndan çıkmış, biyografik bir eseri bulunmaktadır. Zülfikar Uğur Yıkan, 2004 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde "Peyami Safa'nın Server Bedi İmzalı Romanları" konulu Yüksek Lisans tezini hazırlamıştır. Yazar-çevirmen Sabri Kaliç 2011 yılında Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" romanını "Exterior Diseases - Ward: 9" adıyla İngilizceye çevirmiştir. Ayrıca internet üzerinde Peyami Safa hakkındaki bilgilere ulaşabilceğiniz " peyamisafa.biz " şeklinde bir internet adresi mevcuttur.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.