“ Gömsem kendimi senin toprağına, dallanıp budaklanır mıydım? Büyüyüp serpilir miydi sevincim? Bir çıvgın verir miydim en çok kırıldığım yerden? Köklerimle iyiden kavrar mıydım seni? Derinine. En derinine doğru gün gün yol alır mıydım? Yuva olur muydun bana? Yuvam olur muydun sahi? Değil mi ki otlardan ağaçlara, böceklerden fillere binlerce canlıyı besler, büyütür toprak. Tohuma can, çiçeğe renk verir. Dağları, taşları, suları barındırır üstünde. Sular, altını da bilir toprağın. Gizini deşer; madenler gibi. Solucanlardan köstebeklere toprağın düşünü havalandırır kimi canlılar. Altüst eder onu, içini dışına çıkarırlar bazen.”