Açlık duygusu insanı insanlıktan çıkarabilecek ölçülere getirebilecek bir duygudur. Kitaptaki karakterimiz açlığıyla savaşırken aynı zamanda onuruyla da savaşıyor. Alçalıp yanlış şeyler yapmak istemezken bir yandan da yapmak istiyor. Anlıyoruz ki açlık, insanı insanlık çizgisinde dolaştırıyor. O çizginin ötesine geçmek mi? yoksa gerisinde kalıp ölümü beklemek mi? Ayrıca yoksulluğun verdiği duygu karmaşasını net şekilde görüyoruz. Bana göre bu kitabı anlamak için sadece okumak yeterli değil. Bu kitabı anlamak için aynı zamanda bu açlığı yaşamakta gerekli. Dünyada bu duyguyu yaşayan kimse kalmaması dileğiyle...