Öğretici bi kitap.. Bu kıtaptan neler mi öğrendim : -Dil,din,ırk ayrımı yapmadan ınsanlara saygı duymayı -Birinin ölümüne üzülmek için ölenle aynı dinden olmak gerekmediğini -'Barbar' kelimesinin aslında 'yabancı' anlamına geldiğini -Çoğu kültürün birbirine karşı önyargılı olduğunu -Hümanizm anlayışının ayrımcılık olmaksızın ve dil,din ayrımı gözetmeksizin ınsanları sevmek olduğunu -Bir zamanlar ekmeğe 'francala' dendiğini -NATO'nun dev radar istasyonları ve denize açılan mağaralarda bekleyen savaş denizaltılarının Karadeniz'de olduğunu -Günümüzdeki İstanbul Üniversitesinin Osmanlı zamanından kaldığını ve o dönemlerde adına Darülfünun dendiğini, -Kimin döneminde yaşandığını henüz bılmememle bırlıkte o zamanın başbakanının ve cumhurbaşkanı ıle kavga edip köşkten çıkarken yaşanılan durumu 'Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi' olarak adlandırdığını -NAZİ'nin açılımının Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi olduğunu -İnsanın kendi milletini veya kendi inancını diğerlerin daha üstün görmesi halinde bunun korkunç olaylara sebebiyet verdiğini -Osmanlı veziri olan İbrahim Paşanın kendi gücüne olan aşırı inancından ötürü tunçtan yapılmış Diana, Herkül, Apollon heykellerini diktirdiğini ve İstanbul'un hamile kadınlarının Diana heykeline gelip adaklar adadığını -Venedik'in en meşhur ve en pahalı otelinin Gritti Palace olduğunu -İktidar yolunun uzun ve insanı dönüştüren bir yol olduğunu -Atatürk'ün ülkeyi süratle Batılılaştırmak istediğini -91 Yahudinin öldürüldüğü güne neden Kristallnacht (kristal gece) dendiğini -Struma olayını -Atatürk'ün Samuel Abravaya adlı Marmaralı bi doktorunun olduğunu -Hünkarbeğendi yemeğinin adını nereden aldığını -Serenad adlı müziğim aslen kime ait olduğunu. Bu öğretilerin yanı sıra hoşuma gitmeyen ve BİLİNÇSİZCE yazılan satırların olduğunu düşünüyorum. Sözünü ettiğim satırları da sizinle paylaşayım: -"Peygamberleri iktidar yapsan, onlar da öldürürler." Ve -"Herkes aynı Allah'a dua etmıyor mu kızım, ha kilisede ha camiide. Ne fark eder?" gibi satırlar... Türk yazarlara bi önyargım olmasa da nedense çoğu zaman yabancı yazarları okumayı tercih ediyorum. Beni bu kitaba yönlendiren biri olmasa belki de okumayacaktım. Her zaman gittiğin kitapçıda kitap bakınırken hiç tanımadığım orta yaşlı bi çift kitapçının elinde bulunan aralarında Serenad'ında olduğu kıtapları görünce Serenad'ı okuduklarını ve şiddetle bana da tavsiye ettıklerını söylemeleri üzerine ilgimi çekti. İyiki de önerilerini dikkate alıp okumuşum :) Kitabı okumaya başladığımda Maya ve Profesör arasında bi aşk doğacağımı düşünmüştüm ama yanıldığımı farketmek uzun sürmedi :) Son derece sürükleyiciydi. Kitaba da dı verilen 'Serenad' adlı müziği dinledim internetten. Merak edıyor ınsan. Maximillian ve eşi Nadia arasındaki aşka dair söyleyecek bişey yok. Çünkü 'vayy bee' dedirtecek cinsten. Maximillian'ın uzerıne yapılan betimlemeleri okuyunca ister istemez hayalinizce canlandırıyorsunuz ve onu görmek istemekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Serenad'ı okuyan ben ve diğer okurları büyüleyecek türden bi kıtap olduğunu düşünüyorum.

SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma

·

15 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.