Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Önüne geleni deviren bir güreşçi, padişahın huzuruna gelir. Padişah, "Bir de benimle güreş bakalım" der. Güreşirler ve güreşçi, padişahı yener. Padişah da "Fidan gibi, dal gibi bir kızım var, onu sana hediye ediyorum" der. Kızını güreşçi ile evlendirir. Fakat bir hafta sonra kızı gelip babasına "Ya baba, ben bu adamdan memnun değilim. Benimle yatağa girmiyor. Benden uzak duruyor" der. Padişah nedenini sorar. Kızı da "Bilmiyorum, benden uzak duruyor" diye yanıtlar. Padişah güreşçiyi çağırır, "Niye benim kızımdan uzak duruyorsun? Ben seni evlendirdim, kızımın gönlünü hoş tutman lazım. Hiç kızıma dokunduğun yokmuş" der. Güreşçi yanıt verir: "Padişahım, eğer kızınızla birlikte olursam güçten düşerim. O yüzden şey yapmıyorum, yoksa seviyorum kızınızı" Padişah, bunun üzerine sinirlenir: "Ulan biz koca haremden geçip seninle güreşiyoruz ya?" Biz de 1980'den beri Engin Ardıç'lardan, Mehmet Barlas'lardan kurulu haremlere bağıra bağıra bugünlere geldik. Sadeleştirip anlatmaya çalıştık. Bunca yoksulluğun, yolsuzluğun içinde bizi ayakta tutan nedir?
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.