Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

137 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Bir kadın düşünelim. Bu kadın aktivist bir feminist, konuşmalarıyla kadınları ateşliyor, öte yandan anneliği tatmış, çocuğuna sahip çıkıyor, kendini kısırlaştırmış ki üremeksizin özgürce cinselliğini yaşamak istiyor. Lezbiyen ancak bir adama deli divane aşık olana kadar kimseye tam anlamıyla bağlanmıyor. Babasından kalan bir terk edilme korkusu içinde canavar gibi hırlıyor zaman zaman. Kıyılarda yaşamak ona göre değil, illa ki derinlerde boğulmayı göze alarak mücadele vererek o heyacanı yaşayacak. Ne kadar entellektüel olsa da karşısındaki sevdiği adamın kokusuna, tenine, bakışına vurgun olacak kadar da ilkel duyguların kölesi! Aşkı uğruna feminist çevrelerden, dost meclislerinden, huzurlu ilişkisinden aforoz edilmeyi göze alıyor. Peki ya sevdiği adam? Konforundan ve durumu bilen diğer kadından ayrılmayı düşünmeyen, aşık kadınlarını zor duruma sokmaktan kaçınmayan, evlilik ve birlikte yaşama fikirlerine kendini kapamış ama iyi bir baba olan sakin adam. İlişki çıkmazlarında kaybolmuş ruhlar... İlginç olan şu ki kadınlar kadınlarla veya aşık olmamak şartıyla bir erkekle ilişki kurduklarında tepki göstermeyen feministler, söz konusu heteroseksüel olarak bir erkekle aşk söz konusu olunca kendi hemcinslerini davalarından uzaklaştırıyorlar. Aşkın dönüştürücü gücünün farkındalığı mı içgüdüsel olarak kadınları korkutuyor? Kimbilir... Feminizmin teorideki hali ile uygulamada karşılaşılan zorlukların irdelendiği ve gözler önüne serildiği güzel bir eser. Cinsel devrimin kadın lehine işlediği sanılsa da erkeklerin çıkarlarına uygun olarak evrildiğinin altını çizmekte yazar. Kadının doğasında yer alan sahiplenilme ve sahiplenme, kıskançlık, yalnızlıktan kaçınma, sadakat ve anaçlığın önüne geçebilecek bir devrimin kadına acı olarak döneceği vurgulanmakta.
Gündelik Mutluluğa Alışma
Gündelik Mutluluğa AlışmaAnja Meulenbelt · Ayrıntı Yayınları · 199434 okunma
··
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.