Unutmak İçin Un Ufak Etmek Gerekiyormuş
Benim çok güzel bir kızım vardı, küçücüktü. Canım ne zaman sıkılsa benim, onu düşünürdüm hep. Şu dünyada cinayetle uğraşmak dışında istenmediğim tek şey Berna'nın saçlarını taramaktı. Berna öldü! Şule geldi. Bi gün bana ne dedi Şule biliyon mu? "Unutmak" kelimesi "un"dan çıkmış. Nasıl? Nasıl unutmak kelimesi undan çıkmış, bildiğimiz un mu yani? Hamur işi? Öyleymiş.
Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bir bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. Yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnu, kulağı, sesi yavaş yavaş...
Unuttuğun zaman da o kişi olmazmış.
Hatırlamazmışın, sonra unuttuğunu unuturmuşun...
Ben unutmak istiyorum la! Her gün ne zaman unutacan diye soruyom ben kendime. Her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben. Daha net! Unutamıyom ben...
Sayfa 7 - Behzat Ç, 96. Bölüm Eser: Emrah SerbesKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.