Güzelleri çağırdılar, Mecnun’un yanına getirdiler. Güzeller cilvelenmeye başladı. Mecnun, başını önüne eğmişti, önüne bakıp durmadaydı. Padişah; “başını kaldır da bir bak” dedi. Mecnun dedi ki: “Leyla’nın aşkı kılıcını çekmiş, başımı kaldırırsam korkuyorum, başımı uçuruverir.”
Mecnun, Leyla’nın aşkında o kadar müstağrak olmuş idi ki Leyla’nın gayrisine bakması öldürücü bir kılıç idi. Nihayet başkalarında da göz vardı, yüz vardı, dudak vardı, burun vardı. Onda ne görmüştü de bu hâle gelmişti?