Öyle bir kadın ki neredeyse tüm ünlü düşünürleri kendine aşık etti. Henüz 1800'lerin ikinci yarısında bir kadın olarak, kural tanımadı, yasaklara uymadı... Kitabı okumaya başlamadan önce lūtfen Lou Andreas-Salome'nin hayatını okuyun.Nietzsche 'yi ve bir çok yazarın aşkını reddeden bu kadını iyi tanıyın. Hatta bir örnek veriyim : Hangi yıldızlardan düşüp birbirimizi bulduk biz. Bu kadar düz bir cümlenin bu kadar karmaşık olmasına neden olan kadın.” Bu sözler, “Nietzche Ağladığında” isimli kitapta bahsedilen, Nietzsche’nin bu aşka dair duygularını açıklayan cümleleridir. Kitabın konusuna gelirsek ; Feniçka ,kendi ayaklarının ūstūnde duran, rahat, özgūr ,dūşüncelerini söylemekten çekinmeyen ,erkek egemenliğine ,kadınların ezildiği ,söz hakkının olmadığı bir dünyaya baş kaldıran , Zūrih 'de doktorasını yapmış Moskova'lı bir kadın. Max Werner ise ;kadınlara ön yargılı ,onların her hareketinden farklı bir anlam çıkartan ,kendi içinde obsesif ve özgüven problemi yaşayan bir psikolog. Bu iki farklı karakterin Paris'de kesişen yolları Rusya 'da bir partide tekrar karşılaşmalarıyla yeniden başlar. Bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Çünkü birbirine dūşünce açışından ters bu ikilinin ;erkek_kadın ilişkilerine ,evliliğe ,ikili ilişkilere ,aşk ūzerine yaptıkları karşılıklı konuşmalarına ,atışmalarına bayılacaksınız. Kısaca sonuna gelirsek Max Werner ,Feniçka'yı tanıdıkdan sonra kadınlara karşı olan tutumu değişir.Ben aralarında bir aşk başlar diye düşündüm ama garip bir şeyler oldu anlayamadım yoruma açık bence... Son olarak Salome kadınların dili olmuş bu kitapta diyebilirim .Bitmesin istediğim kitaplardan biri olarak kitaplığımdaki yerini aldı.

FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,7bin okunma

·

9 görüntüleme

Murat CANDAN

@Idea ·

14 Aralık 2018 23:12

İncelemeyi çok beğendim, kitap bu incelemede anlattığınız 2/3 si bile olsa kafi, okuyacaklarıma ekledim bile, teşekkürler

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Arife