Sömürgecilikten aramış bir feminist perspektif her şeyden önce kadınların bedenleri ile ilişkilendiren cinsiyetçi pratiklerin küresel olarak nasıl birbirine bağlandığını araştırılmalıdır. Örneğin kadın sünneti, zayıflığı güzellik ideali olarak dayatılan bir kültürün doğrudan sonucu olan ve yaşamı tehdit eden yeme bozuklukları ya da yine yaşamı tehdit eden herhangi bir estetik ameliyatla ilişkilendirilmelidir. Böylece bu pratiklerin altındaki cinsiyetçiliğin ve kadın düşmanlığının küresel zeminde bu ülkedeki cinsiyetçiliğe ayna tuttuğu vurgulanmış olur. Meseleler bu şekilde ele alındığı Batı emperyalizmi yeniden hayat bulmaz ve feminizmde batılı kadınların üretip başka kültürlerden kadınların onu tüketme hakkı için mücadele etmek zorunda kaldığı başka bir lüks ürün olarak ulusaşırı Kapitalizm tarafından sahiplenmez.