Gönderi

Kaplanlar gibi kan yalamak arzusuyla yanıp tutuşan insanlar vardır. Bu gücü, bu sınırsız egemenliği, Tanrı'nın yarattığı kendisi gibi bir insanın, bir kardeşinin bedeni üzerinde, kanı ve ruhu üzerinde bir kez kendinde hisseden insan; kendi büyüklüğüyle Tanrı'nın kulu bir başka yaratığı tam anlamıyla küçük düşürmek olanağını eline geçirdiğini, bunu yapabileceğini hisseden biri duygularına hakim olma yeteneğini yitirmiştir artık. Başkalarına acı çektirmek tutkusu bir alışkanlıktır. Bu tutkunun gelişme yeteneği vardır ve gelişir, sonunda bir hastalık olur. En mükemmel bir insanın bile alışkanlık sonucu kabalaşabileceğine, rezilleşebileceğine inanıyorum. Kan ve başkaları üzerinde egemenlik sarhoş eder insanı: Kabalık ve rezillik gelişir; insanın aklına, duygularına ulaşır ve sonunda insan normal olmayan şeylerden zevk almaya başlar. Bir canavar olur. Ve insanlığa, pişmanlık duygusuna, yeniden doğuşa dönmesi hemen hemen olanaksızlaşır. Böylesine bir güç sahibi olma isteği salgın bir hastalık gibi bütün topluma bulaşır: öylesine çekicidir güç sahibi olmak. Bu tür olaylara ilgisiz kalan bir topluma hastalık bulaştı demektir. Sözün kısası, bir insanın bir başka insana işkence etmek hakkının olması toplumun bir hastalığıdır; toplumda insana özgü yeteneklerin kaybolduğunun, bir ülkenin yurttaşları olmak bilincinin yok olduğunun, toplumda çürümüşlüğün başladığının göstergesidir.
Sayfa 252 - III. HastaneKitabı okudu
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.