Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

182 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
yaşar kemal okumayı çok severim. bu nedenle bu kitaba başlarken, beklentimi yüksek tutmaktan kendimi alıkoyamadım. giriş kısmında yer alan yaşar kemal e ait açıklamayı okuyunca biraz şaşırdım. kitabin final bölümünü kendisinin yazmadığını, bu bölümde aslına tamamen sadık kalarak albay rüştü kobaşın anılarına yer verdiğini öğrendim. ancak kitabı okuyup bitirince hem beklentimin bütünüyle karşılandığını hem de final bölümü için büyük ustanın ne sebeple böylesine bir tercih yaptığını anladım. neticede bu eser yalnızca bir roman değil. aynı zamanda gerçek bir kişiye ait yaşam öyküsü. bu nedenle yaşar kemal büyük bir hassasiyet göstermiş. yapmış olduğu araştırmalardan elde etmiş olduğu bilgiler dışında pek bir şey yazmak istememiş. isteseydi çakırcalı mehmet efe hakkında ince memed benzeri ciltler dolusu bir eser meydana getirebilirdi. bunun dışında, osmanlının son dönemine bambaşka bir açıdan ışık tutuyor bu kitap. söylemeden geçemedim. yalnızca çakırcalı değil genel olarak eşkıya meselesinin, ülke sınırları içinde nasıl bir hal aldığını çarpıcı şekilde ortaya koyuyor. ----spoiler---- albay rüştü kobaş ve meseleye onun gibi bakanlar hakkında da bir şey söylemek istiyorum. tamam anladım çakırcalı devletin itibarını zedeliyor. eşkıyalık meselesinin son bulması lazım buna katılıyorum. ancak halka zulmeden ve haksız kazanç elde etmeye çalışırken köylüyü çaresiz durumda bırakan ağalar hakkında da bu tarz bir endişe taşımışlar mı bu insanlar. bunu merak ediyorum ben de. zulme maruz kalan, hakkı yenen kim varsa, bu insanlar için adaleti kendi meşrebince tesis etmeye gayret eden bir tek çakırcalı efe var o dönemde. onu öldürmek bütün problemlerin çözülmesi anlamına mı gelecekti, devlet itibarının korunması açısından. rüştü kobaşın iyi bir asker olmasının yanısıra iyi de bir insan olduğuna inanıyorum. bu ayrı bir konu. ama meseleye bir de bu açıdan bakması gerekirdi diye düşünüyorum. kendisine verilen görev gereğince çakırcalıyı öldürmeye çalışmasını anlayabilirim. ama bunu yaşamının bir gayesi gibi ele alması tuhaf geldi açıkçası. çakırcalı öldürüldükten sonra, onun hayattayken üstlendiği önemli misyonu devralabilen bir devlet mekanızması var mıydı o günün çetin şartlarında. hepimiz biliyoruz ki yoktu. peki bu tabloda ortaya çıkan sonuç en çok kimin işine yaradı. hiçbir zaman çakırcalıyı sevmeyen ağaların işine yaradı elbette. artık diledikleri herkese diledikleri ölçüde zulmedebilirlerdi. onları tir tir titreten bir çakırcalı yoktu neticede karşılarında. ---spoiler---
Çakırcalı Efe
Çakırcalı EfeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20125,2bin okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.