Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
6/10 puan verdi
İnsanlar Okunmamış Birer Kitaptır
Neresinden tutup da başlasam bilemediğim anlardan birindeyim. Ama yine de kendi çapımda kritiğini yapmaya çalışacağım. Zira yazarımız Metin Savaş şöyle diyor: "Fakat hem çözümleme hem de yorum söz konusu olduğunda keyfiyet devreye girer. Üstelik kendi açımdan kıvırma payı da şudur: 'Ruh Adam'ı ben böyle anladım.'" Yazarın bu sözünden yola çıkarak elbet ben de kendi anladığım/anlayamadığım şekliyle birkaç kelamda bulunmak istiyorum. Öncelikle Ruh Adam kitabını iki kez okumuş biri olarak bu kitabın çıktığını gördüğümde biraz heyecanlanmıştım doğrusu. Yazarı tanımamakla birlikte, tesadüf eseri makalesine bir iki sene önce Turk Yurdu dergisinde denk gelmiş; ama çok ilgimi çekmediği için üzerinde durmamıştım. Bu kitap bir çözümleme kitabı. Şerh de diyebiliriz, diyebilir miyiz? Şerh, bir şeyi açıklamak demek; tefsir ise fesere kökünden kapalı bir şeyi açma demek. Şimdi bu kitap hangi kategoriye giriyor yeniden düşünmek gerek. Kitap 11 bölümden oluşuyor. Çeşitli dergilerde yayımladığı makalelerin de eklenmiş versiyonu ile birlikte basılmış. Yazar anlayamadığımızı düşündüğü kısımlar üzerine yoğunlaşarak biraz da felsefik terminolojiyle birlikte izah etmeye çalışmış. Ama benim için biraz hayal kırıklığı oldu bu kitap. (Bu da benim üzerine fazla manâ yüklememden dolayı) Sebeplerine gelirsek, öncelikle arka arkaya dergi makalelerin olması, her ne kadar farklı temalar üzerinde durmaya çalışsa da konuyu anlam bütünlüğü açısından yeni baştan tekrar etmek durumunda kalıyor. Ve bu da beni ziyadesiyle sıktı. Yani kitabın çoğu yerinde aynı konuları ve içeriği görmek durumunda kaldım. Yazar makale usulünü biraz da zannımca aşarak birleştirici ama anlamca çok bir şey ifade etmeyen cümleler kurmak zorunda kalmış. Yani ben on satırda, on satırlık değil bir satırlık şey almış oldum. Bunun dışında ise özellikle belli kelimeler o kadar sık tekrar etmiş ki ARKETİP gibi, gerçekten okudukça gerildim. Dipnotlar elbette sayfa düzeni sonunda olur/olabilir, ama uzun ve görüntüyü bozuyor ise kaynakçayı sona da alınabilirdi. Ayrıca teesüfle söylüyorum ki birçok kez imla/yazım hatası görmek beni üzdü. Redaksiyon olayı biraz bahtsız olmuş kendisi için. Elbette sarfedilmiş bir emek söz konusu, hakkını yiyemem. Kendisinin de dediği gibi "Bu romanı çalışırken Carl Gustav Jung'dan Franz Kafka'ya, Hilmi Ziya Ülken'den Henri Bergson'a, Mihail Bahtin'den Mircea Eliade'ye kadar farklı tecrübelere giriştim." Çok farklı ve düşünmediğimiz açılardan yakalayıp olaya farklı bir boyut katmış. Bazı gözümden kaçan şeyleri kendisi sayesinde yeniden farketmiş olsam da (çam ağacı nüktesi gibi) bazı çözümlemelerinde kendisine katılmadığımı ifade edebilirim. Bu anlatıya gerçeğinden fazla anlam yüklenmiş demek de hata olabilir. Zira eser gerçekten postmodern bir yazıt. İşin içinden çıkılması zor bir şeye giriştiği için kendisini cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. Elbette kendisi de böyle eleştiriler alacağının farkında. Ama benim eleştirim bu yönde. Yine de asla ve asla kötü demiyorum; sadece benim beklentimi karşılamadı. Ruh Adam gibi bir kitaptan sonra insan ister istemez beklentisini yüksek tutabiliyor; ama yazarın başta söylediği gibi "hem çözümleme hem de yorum söz konusu olduğunda keyfiyet devreye girer" dediği için Ruh Adam kitabından sonra okumakta bir zarar göremiyorum. Var olsun. Merve, 2018
Sevda Gibi Bir Gizli Emel
Sevda Gibi Bir Gizli EmelMetin Savaş · Tün Kitap · 201850 okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.