Aşkın, hakikatin içinden çıkmayıp sadece tutkularla yönetildiği her an, eşler birbirini özgürleştirmeye değil köleleştirmeye çalışırlar. Dünyada ve özellikle de ülkemizde yoğun bir şekilde meydana gelen kadın cinayetlerinin sebebi de budur. Hatta kadın ya da erkek fark etmez, ortaya çıkan aşk cinayetlerinin sebebi insanların daha kendileri tanıyıp sevmeden, bir başkasını sevmeye kalkışmasından, birbirini gerçekten severek evlendiklerinden değil, bedensel ve duygusal açlıklarının sevgi ya da aşkmış gibi görünen yanılsamasından kurtulamamalarından doğar. Kıskançlık ise bu tutkuların kurbanı olan ve karşısındaki kişiyi sevip ona âşık olduğunu zanneden kişide açığa çıkar. Çünkü gerçek âşık, âşık olduğu kişinin sürekli olarak gelişmesini ve özgürleşmesini isterken, sahte âşıklar sevgililerinin ya da eşlerinin sadece kendi isteklerine uymasını ve kendi belirledikleri gibi bir hayat yaşamasını ister ve böyle olması için de ellerinden geleni yaparlar.