Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Dünyada neden savaşların oluğunu ve bu gezegenin, güzelliklerin yanında kötülüklerle de dolu bir sahne olduğunu herkes düşünmüştür; sebebini sorgulamıştır. Aslında cevap basittir. İnsan, gücü ele geçirip hükmetmek ister. Çünkü böylece daha fazlasına sahip olacaktır. Halbuki hiçbir kişinin, diğer bir kişiye hükmetmeye hakkı yoktur. Bu durumda hükmedilen kişi köledir. Köleliğin temel tanımı budur. O takdirde, hükmeden kişi veya kişilere de “efendi” denir.Gücü elinde bulunduranlar, güçsüz olanlara haksızlık eder. Tarih, bunu defalarca kez kanıtlamıştır. Devletler milletlere, şirketler çalışanlara, güçlüler güçsüzlere… Fakat bir kişi veya topluluk, diğer bir kişi veya topluluğun insafına bırakılamaz. İnsanın insana tahakkümü adil değildir. İşte bu gerçek, 1789’daki Fransız ihtilalini besleyen ana motivasyondu. Fransa’daki monarşinin yıkılmasından sonra, sıra diğer krallara gelmişti. Bu süreç birinci dünya savaşına kadar devam etti. Dönemin krallıkları birer birer yıkıldı. Peki onların yerlerine ne geldi?“Demokrasi” adıyla maskelenen yeni bir krallık sistemi… Bu sefer tek fark; toplumlar, köleliğinden kurtulmak için bir asır mücadele ettikleri krallarını, artıkkendi elleriyle seçiyorlardı. Ve böylece kendilerini özgür sanmaya başladılar. Ama tam tersine kölelik daha kronik bir hale gelmişti. Çünkü artık köle olduklarının bile farkında değillerdi.Devlet, topluma hizmet etmekle görevli bir kurumlar şebekesidir. İdeal bir düzende, bu kurumların idarecileri, sadece o kurumların idarecileridir; halkın idarecisi değildir. Görevleri halka hizmet etmektir; hükmetmek asla olmamalıdır. Aksi takdirde, rejimlerin adına ne derseniz deyin, başlarındaki kişi, sonuç itibariyle kraldır. Yani efendiler hiyerarşisindeki “büyük efendi”. Vatandaşlar ise köle…
Köleler ve Efendiler
Köleler ve EfendilerHamza Yardımcıoğlu · Şira Yayınları · 2017459 okunma
··
226 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.