Uzunca bir süredir bildiğimizi sandığımız birçok şeyin nasıl da birer hayal mahsulü olduğuna şahitlik ediyoruz. Büyük beklentilerle tarihin ön kapısından giren heybetli ulus-devlet ideali şimdilerde ülke bayraklarını göndere çekmekten uzaklaştı, onların yerine büyük şirketlerin, markaların, devasa reklam organizasyonlarının bayraklarını göndere çekti. Diğer yandan ulusların (veya ulus-şirketlerin) kendilerini var etmek üzere tesis ettikleri takvim ve zaman egemenlikleri de sarsıldı: Bir ülkenin düşman işgalinden kurtuluşunu kutladığı gün, bir başka ülkenin işgal edildiği güne denk geliyor.