Atilla İlhan'ın kitaplarını ne zaman okusam,ismini duysam,aklıma dünyanın en komik,en keyifli adamı;üniversite yıllarımdaki kadim dostum Nasuh gelir.Sebebini anlattıktan sonra ve biraz da dedikodusunu yapıp incelememe başlayacağım! :)
Nasuh,sürekli Atilla İlhan şiirleri ezberlerdi.Bir gün sordum:'Kardeşim,sen Atilla İlhan'ı çok mu seviyorsun?'dedim."Yok kardeşim,kızlar Atilla İlhan'a bayılıyor.Flört ederken mahcup olmayalım,kızı etkilemek lazım"demişti.Saatlerce güldüm bu sapkın,kalitesiz ama bir yandan da müthiş samimiyet kokan açıklamanın ardından.Nasuh şimdi ne yapıyor dostlarım,anlatayım:Evli.Hiç mutlu değil.Karısı edebiyattan hiç hoşlanmıyor.Nasuh günahını aldığı kızların vebalini ödüyor! :) Ona da diyorum buna "ilahi adalet"diyorlar.Ahahahaha :)Şimdi incelememe gönül rahatlığıyla başlayabilirim ! :)
Bildiğiniz üzere;Duvar,Attila İlhan’ın ilk şiir kitabı. Daha çok özgürlük, eşitlik ve mutluluk ideali üzerine yazılmış, toplumsal gerçekçi ilk şiirler... İlhan, "Duvar’daki şiirler, belki harbi etiyle kemiğiyle yaşamamış; ama gazete, radyo ve sinema yoluyla bir yandan; fırında kaybolan ekmek, seferber edilmiş ordu, pasif korunma ve karartmalar yoluyla öbür yandan; onun sertliğini ve hainliğini ‘etinde duymuş’ bir harp delikanlısının şiirleri’ diyor, "sahillerimize asker cesetleri vuruyordu, barut ve yangın kokusunu alıyorduk..." Duvar’da kendini dünyayla ve tüm insanlarla bir ve beraber hisseden, kendi ülkesinde kendi insanlarına reav görülenlere isyan eden gencecik bir şairin sesini dinleyecek, çağrısını duyacaksınız.
Bildiğimiz gibi Atilla İlhan;Divan Edebiyatına ve özellikle Halk Edebiyatına çok hakim,dilini hatim etmiş bir hatip aslında.Her şiirinde o kadar farklı metaforlar gördüm ki,ben kelimeyle böylesine ritüeller ve formlar yaratan başka bir şair tanımadım.Sisler Bulvarı başta olmak üzere bütün kitapları okunmalıdır!