Ömer, içkinin zararlarını ve yaptığı tahribatı göz önüne alarak bir gün Muhammed’in yanında, “Ya Rab, müminlere içkinin yasağı konusunda faydalı açıklamalarda bulun, ayetler gönder” diye duada bulunuyor. Onun bu isteği üzerine, kesin yasak içermeyen Bakara Suresi’nin 219. ayeti iniyor. Bu ayette özetle, “(Ey Resulüm!) Senden içki ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki, onlarda günah da vardır fayda da; ancak günah faydadan daha fazladır” deniyor. Bu ayet iner inmez, Muhammed tarafından Ömer’e okunuyor. Fakat Ömer, bunu yeterli bulmuyor ve tekrar içki yasağı ile ilgili az önceki duasını tekrarlıyor. Zaman içinde bu kez de Nisa Suresinin 43’üncü ayeti iniyor. Bu ayette kısaca, “Ey iman edenler! Siz sarhoş iken, ne söylediğinizi bilinceye kadar; cünüp iken de, yolculuk halinde olmanız müstes- na boy abdesti alıncaya kadar namaza yaklaşmayın...” içeriği işlenmektedir. Böylece, bu ayette de içkiyle ilgili kesin bir yasak görülmemektedir. Ayet bu şekliyle, önceki ayet gibi yine Muhammed tarafından Ömer’e anlatılınca, Ömer bunu da yeterli bulmayıp, içki yasağıyla ilgili eski duasını bir daha tekrarlar. Tabii ki bu dua tekrarları hep Muhammed’in yanında-huzurunda oluyor. Ömer’in bu üçüncü duasından sonra bu sefer de içkiyle ilgili Mâide Suresi’nin 90. ve 91. ayetleri iniyor. Bu ayetlerde: “Ey iman edenler! İçki, kumar, tapınmak için dikilen taşlar ve fal, çokları birer şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin sokarak sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” deniyor. İçkiyle ilgili inen bu son ayetler, diğer ayetler gibi Muhammed tarafından Ömer’e aktarılınca, Ömer şu yanıtı veriyor: “Artık vazgeçtik vazgeçtik.”