Efsaneleri severim. İnsanlara bir ana düşünceyi aktarmak için keyifli bir yoldur. Bu betikte de bir efsane var. Karadul mantığına iye kadınlar, sevdikleri erkek bir başkasına ait olmasın diye öldürüyorlar. Komutan Efelyus, Faleya ile birbirlerini severler ancak kadın bir gece komutanı öldürmek üzereyken Efelyus kaçar. Ancak bir bedeli olmuştur bu kaçışın. Asla peşini bırakmayacak bir korku ve ölüm. Efelyus askerleriyle kralın buyruğu üzerine kendilerini bilmedikleri bir köyde bulur. Askerlerinden Seryanis ise zeki ve hızlı biridir. O da aşık olmuştur bir dönemler. Seryanis bir işler döndüğünden kuşkulanır. Haksız da sayılmaz. Köyden çıkmaya çalıştıkça birileri ölmektedir. Köylü asker ayrımsız. Ama neden? Bir anda çıkan fırtına, yuvarlanan kayalar, çöken kara sis de nereden gelir? Sanki bir labirentin içindedirler ve duvarlarına çarpmaktan başka bir şey yapamazlar. Derken bir anda başka öyküleri okurken buluyorsunuz kendinizi. Ne oldu, ne ilgisi var şimdi derken hâlâ okurken buluyorsunuz gözlerinizi. İşin ilginç yanı sanki öyküler ile kısa dersler verilmek isteniyor gibidir. Aslında öykülerin bir ana düşüncesi yok değil ama bağlantısı ne Efelyus ile Faleya ile? Birçok kısa öyküden sonra sona ulaşıyor ve dumur bir şekilde kalıyorsunuz. Son bambaşka. Hem öykü hem de kurgu iç içe sonlanıyor. Öyküler biraz gençlik için olsa da tatlı idi. Değişik bir lezzetti. Daha çok 16-22 yaş arasına yönelik kanımca. Fantastik tarzda. Oldukça akıcı dili var. Bir günde kolayca biter.

UçurumMelike Melis · Pay Kitap Yayınları · 201747 okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.