"Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun. Seni anan beni de ansın... Bir 'ile' koy aramıza bizi birbirimize bağlasın." Adem ile Havva'nın yaratılışı ile dünyanın varoluşunu, Habil ile Kabil'i ilk ihaneti, ilk aşkı, ilk sözden dönmeyi, ilk kanı, ilk katli, ilk kibri her seyin en ilkini anlatıyor Nazan Bekiroğlu. Ah ne güzel masalsı anlatıyor. Okudukça okuyor, ilk yaratılıştan ilk ölüme kadar hepsine şahit oluyorsunuz. Benim gibi biri için varoluş hep bir isyan ve yoksayma üzerine kuruluydu her zaman, kafamın içinde hep bir Kabil kibri yatiyormus meğer. Şeytansı ve nefsi bir kibirle boguyormus beni. Ben bu hikayenin üzülerek kabul ediyorum ki Kabil'iymisim. Hep aynı düşünceler içinde dönüp durmuş dünyanın tadında boğulmuşum. Ne güzel Habil olabilene,Habil gibi geldiği ve gideceği yeri bilene. Kendisinden kurban istenildiğinde en çok sevdiği şeyleri ayrıldığında kendini en çok hüzne boğacak şeyleri Rabbi'ne sunabilene.