fincanımda cola var
Sadettin Ökten’in okuduğum ilk kitabı, dolaysıyla başlarda kalemine alışmam biraz zaman aldı. Yazarın gayet sade bir anlatımı var, uzun cümleler kullanmaktansa az ve öz cümleler tercih etmiş. Kitabın konusuna gelecek olursak, yazar, “medeniyet tasavvuru-şehir-insan ilişkisini” İslam medeniyeti ve kapitalizm bakış açısından farklı farklı konulara değinerek, örnek vererek anlatıyor.
Peki nedir bu medeniyet tasavvuru?
“Medeniyet tasavvurudur ki hayatı yaşanır kılar. Değerleriniz bu referansa göre şekillenir. Değerleri hayata taşıyan davranışlar yine bu referans sisteminin eseridir. Değerlere uygun davranılmadığında uygulanan yaptırımlar yine o değerlere aittir. Yani bir bilgi, inanç ve ahlak kompozisyonundan bahsediyoruz.”
Kapitalizmin de kendine ait bir medeniyet tasavvurunun olduğunu söylüyor yazar: “Kapitalist dünyanın bir medeniyet kurgusu vardır ve bu kurgu insanı yönlendirmektedir. Kapitalizm, sadece para kazanmak değil. Arkasındaki değerlerle beraber gelir, çünkü o bir usuldür. O usulü üreten bilinçli bir tercihtir, yani toplumsal bir mutabakatın ürünüdür. O toplumsal mutabakat da özünde birtakım değerler sistematiğine istinat eder. Kapitalist usul, biçim, geldiği zaman ona ait değerler de birlikte gelir.”
Dolayısıyla bir medeniyetten bir şey almak onun felsefesini, yaşam biçimini, duygu dünyasını, hayata bakış açısını almaktır. “Her obje arkasındaki değer hükmüyle, yani medeniyet tasavvuruyla beraber gelir. Çünkü bir toplum ürettiği eşyayı gelişigüzel, kendiliğinden üretmemiştir. İnsan eylemlerinde mutlaka bir tercih, bir bilinç, bir seçme söz konusudur.”
Dolaysıyla “insan olarak neyi, ne şekilde aldığımızı ve uyguladığımızı bilmemiz gerekiyor. Ve tabii, hangi değerlerimizi, hangi değerler pahasına feda ettiğimizi!”
Ve tamda bu yüzden fincanımda cola var diyor Sadettin Ökten. Çünkü kahve ve fincan bize, yani yaşantımıza, inancımıza ve uslubumuza ait bir hadiseydi. İslam kimliğimizdi. Fakat kendi değerlerimizle olan bağımız kesildi, fincanımızın içi boşaldı, ve yerini başka bir medeniyete ait değerler doldurdu. Kahvemizin yerini cola aldı...
Fakat,
fincan hâlâ bizim fincanımız.
Cola yine coladır, fincan hâlâ kahve içindir...