İşte o mektuplar ki, onun gözü değdi diye değdiriyordum bakışlarımı her noktaya. Her harften onlarca mana çıkarıyor, herbiri ile yeni lügatler öğreniyordum. Kağıdın kenarına bir damla mürekkep akmış olsa '' Gülhayal buraya mana sırlamış diyor'' bir noktaya onlarca mana yüklüyordum. Kağıdın bir kenarı katlanmış olsa Gülhayal'in bir derdi var da bana diyemiyor diye vehmediyordum. Harfleri biraz büyükçe yazsa aşkının çoğaldığına kani oluyor sevinçten terlemeye tutuluyordum...