Bilinç, insana özgü olan ve üretim etkinliği temelinde,
çevresel gerçekliği insanın çıkarı doğrultusunda dönüşüme uğratan,
sadece toplum içinde kendini gösteren, yansıtmanın üstün
bir biçimidir. Bunun için, bilincin özünü aydınlatarak onun
gerçekliğin yansımasını gösterdiği gerçeğini bilmezlikten gelemeyiz.
Bir başka nokta da şu ki, bu belirgin çizgilerin bilincin
özgüllüğünün açıklığa kavuşturulması için yetersizdir. Bilinci
gerçekliğin yansımasının üstün bir biçimi olduğunu göstererek
onu gerçekliğin yansımasının öteki biçimlerinden ayırt eden bu
yansıma biçiminin özgüllüklerini göstermek zorundayız.