Ilık bir Ağustos gecesiydi. Köşe başındaki
elektrik lambası da yanmasa ayışığı ortalığı gündüz gibi aydınlatabilirdi. Uzaklardan birkaç kez polis düdüğü duyuldu. Ona taaa kırlardan başka bir düdük, duyulur duyulmaz bir yanıt verdi. Bir saattir, ne polis, ne bekçi...Sanki bütün mahalle, bütün kent uykuya dalmıştı.