Elbeyi Nazmi Uçan: Masasını, pencerenin önüne çektirdi. Bir kadeh konyak içti, İstanbul’daki pek sevgili kızı Sabiha Sultan’a, ilk mektubunu yazmaya koyuldu. Fakat bir türlü yazamıyordu. Zaten kendi eliyle mektup yazmaya alışık değildi. Her işi gibi, bunu başkalarına yaptırmak itiyadında idi. Hele şimdi, bu yazacağı mektubun, İstanbul’da, kendisinden haber bekleyenlere ilk malûmatı vereceğini elden ele dolaşacağını düşündükçe, nereden başlayıp, ne diyeceğini bir türlü kestiremiyordu. Bir küçük konyak daha istedi. Doldurdum verdim. Ağır ağır yudumladı. Kendi kendine bir şeyler mırıldanarak bir müddet daha dalgın dalgın düşündükten sonra, nihayet yazmaya başladı.

Masasını, pencerenin önüne çektirdi. Bir kadeh konyak içti, İstanbul’daki pek sevgili kızı Sabiha Sultan’a, ilk mektubunu yazmaya koyuldu. Fakat bir türlü yazamıyordu. Zaten kendi eliyle mektup yazmaya alışık değildi. Her işi gibi, bunu başkalarına yaptırmak itiyadında idi. Hele şimdi, bu yazacağı mektubun, İstanbul’da, kendisinden haber bekleyenlere ilk malûmatı vereceğini elden ele dolaşacağını düşündükçe, nereden başlayıp, ne diyeceğini bir türlü kestiremiyordu. Bir küçük konyak daha istedi. Doldurdum verdim. Ağır ağır yudumladı. Kendi kendine bir şeyler mırıldanarak bir müddet daha dalgın dalgın düşündükten sonra, nihayet yazmaya başladı.

Sayfa 123Kitabı okudu

Sultan Vahdettin'in Son Günleri Feridun Kandemir

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elbeyi Nazmi Uçan