Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

MÖ 1000'lerin Gılgameş Destanı'ndan 20. yüzyılın Oz Büyücüsü'ne uzanan çok zengin ve kesintiye uğramamış bir arayış edebiyatı geleneği mevcuttur. Mit âlimi Joseph Campbell, arayış efsanelerinin her tarih dönemi ve kültürde ne kadar önem taşıdığını ve yerel ayrıntıların değişmesine karşın temel yapının nasıl aynı kaldığını göstermiştir.[115] Bu anlatıların hepsi kahramanın tanıdığı, güvenli çevresini terk edip tehlikeli bilinmeze doğru yola çıkmasını sağlayan bir macera çağrısıyla başlar. Kahraman, yolculuğu boyunca bir dizi sınavdan geçer, pek çok zorlukla karşılaşır ve canavarları yener. Altın Post, prensesin aşkı, kutsal su, kutlu alev veya ebedi yaşam iksiri türünden sihirli bir ödül kazanır. Sonunda berbat krallığına, toplumunu kurtarmak üzere geri döner. Oz Büyücüsü'nün de, üç bin yıl öncesinin Gılgameş'inin de temel öyküsü budur. Krallığından ve yaşamından mutsuzluk duyan kahramanımız Mezopotamyalı kral Gılgameş, vahşi aslanlarla, akrep adamlarla ve kendisini şaşırtıcı derecede günümüze ait şeylerle yoldan çıkarmaya çalışan ("Şen şakrak olacak hem gecen hem gündüzün; giysilerin şık, saçların bakımlı, bedenin tertemiz olacak"[116]) bir tanrıçayla mücadele edeceği arayışına çıkar. Ancak, kahraman tüm engellere rağmen arayışından sapmaz, derin bir denizin dibine dalıp ölümsüzlük bitkisini koparır. Ama sonda, filme alınsa değiştirilmesi gerekecek şaşırtıcı bir olay yaşanır. Gılgameş dinlenmek için yattığında bir yılan gelip bitkiyi çalar ve ebedi gençliği ele geçirir. Mitolojide yılan daima kötü karakterdir. Campbell bu anlatıların aslında elzem bir içsel yolculuğu simgelediğini öne sürüyor. Kahraman, döneminin genel-geçer düşünce tarzından kopar, kuramsal düşüncenin karanlığına dalar, kendisini değiştirecek yaratıcı gücü bulur ve bu gücü başkalarıyla paylaşmayı arzular. Onca belirsizlik ve tehlikeden sonra kazanılan ödül, bilgidir: "Kahraman, bilgiye ulaşandır."[117] Kısacası anlatının dört aşaması vardır (yola çıkış, sınav, ödül, geri dönüş) ve bunlar soyut arayışçının amaçlarıyla (kopuş, zorluk, anlama, dönüşüm) aynıdır. Benzer dört aşamayı "ilkel" kültürlerin yetişkinliğe kabul ayinlerinde ayrılma, ayinsel yaralanma, geçiş ve geri dönüş şeklinde görürüz. Genç, köyünden uzaklaştırılır, bir şekilde simgesel olarak yaralanır, ilgili usuller öğretilir ve geri gelir/getirilir. Yani yetişkin olmak da aynı dört aşamayı, kopuşu, zorluğu, anlamayı ve dönüşümü gerektirmektedir. Ergenliğin ömür boyu uzatılmasına inanan tek kültür bugünkü kültürümüzdür. Öykünün çağdaş versiyonunda kahraman evde ebeveyniyle kalmakta ve tehlikeli yolculuğa bilgisayarında çevrimiçinde EverQuest oynayarak çıkmaktadır. Campbell'ın işaret ettiği üzere, Buda ve İsa'nın öyküleri de efsane yapısını izlemektedir. Her ikisi de ailelerini reddeder, yola koyulur, pek çok sınavdan geçer, kuşku ve çaresizliği yaşar ama sonunda dönüşümle kazanır ve bilgilerini dünyayla paylaşmak için geri dönerler.
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.