Her şiir kendine özgü bir hikayedir, her şiir okuyana farklı şeyler anlatır, her şiir aynı kişiye farklı duygularda olduğu anlarda bile farklı şeyler anlatır. Bundandır ki: “Ben o şiir kitabını bitirdim.” cümlesi doğru değildir.
Ben de bu şiir kitabını bitir-e-medim. Cahit Zarifoğlu'nun şiirleri bitirilmez, bitirir insanı.
Onunla ilgili Rasim Özdenören'in katıldığım bir eleştirisi şöyle: “Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı basında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememişlerdir.”
Kitaba adını veren Yedi Güzel Adam'ın kimler olduğu hakkında yaptığım araştırmada aynı sonuçları bulamadım. Fakat bunların; Cahit Zarifoğlu, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Ali Kutlay, Nuri Pakdil ve Alâeddin Özdenören olduğu kesin gibi...
Yedi Güzel Adam'ın sırrı ise şu:
Altı bölümden oluşan şiirde yedi adamın bahsi geçer.
Yedi güzel adamdan,
biri “kan” görür gereğini beller.
Biri “aşk” görür ve gereğini beller.
Biri “yar” görür ve gereğini beller
biri “bela” görür ve gereğini beller
biri “dağ” görür ve gereğini beller
diğeri de “sofra” görür ve gereğini beller.
Yedinci güzel adam ise “diğerlerini” görmüştür....