Bu altıncı kitapla Harry Potter serisinin sonuna doğru gelirken, filmleri ile yetinmeyip kitaplarını okuduğum için giderek daha mutlu oluyorum. Tabii mutlu oluyorum dedim diye, her şey güllük gülistanlık sanılmasın! Her kitapta "artık daha fenası olamaz" dedikten sonra, aklımın ucundan geçmeyen şeyler olduğu bir gerçek. Hala okumamış olanlar varsa spoiler vermemek için detaya girmeyeceğim ama; Yüzüklerin Efendisi de dahil bu tür kitaplarda ilk bakışta abartılı gibi gelen ama gerçek hayatta da görüp şaşırdığım bir konudan yakınacağım: Kardeşim, bu 'kötüler' nasıl oluyor da davalarına bu kadar bağlı oluyorlar? "Bizimkiler" türlü şüphe, tereddüt, yorgunluk vs yaşayıp kendi aralarında onlarca anlaşmazlığa düşerken, onlar nasıl oluyor da böyle sarsılmaz bir bütünlük içinde hareket ediyorlar? "Kitaptır" deyip geçemiyorum, çünkü gerçek hayatta da böyle bu... İnsan hiçbir şeye hayıflanmıyor da bir kendi aralarında kapışmalarını izleme keyfine eremediği için üzülüyor...
Son kitap için sabırsızım ama nefsimi dizginleyip, planımı bozmadan önceden hazırladığım milliyetçilik-ulusçuluk setimi okuyacağım... Zaten hayatı güzelleştiren biraz da bu heyecanlı merak değil mi? Keyfi uzatmanın sakıncası yok ;)