"Hayat bu.
Ağır akan bir su.
Kıpırtısız bir göl.
Bulutlar..."
Şirin bir kasaba... Siyasetten uzaklaşmayı birçok kez denemiş lakin becerememiş, idealist Şemsettin Bilen... Kaymakam Çetin Bey.. Mehpare Hanım.. Zabıta Kemal...
Mustafa Kutlu'nun hikayelerini, - en azından kendi açımdan- "ara vermek" gibi görüyorum. Yaşamın tüm telaşesini, itiyatlarını bir kenara bırakıp hayata; "Bir dur! " demek gibi.
Kitabı elinize aldığınız andan itibaren o öykünün içinde, o karakterle bir arada oluyorsunuz çünkü.
Çünkü hiçbiri size yabancı değil o mekanların, hislerin, insanların... Hatta daha önce karşılaşmış, oturup sohbet etmiş bile olabilirsiniz bahsi geçen karakterlere. O denli içimizde, o denli "bizim olan" hikâyeler...
Kitap yorumlarımda, hikayelerin konusuyla ilgili ayrıntılı bilgi vermek adetim olmadığından bu kadarıyla iktifa ediyorum. Keyifli okumalarınız olsun.