Yolumuz aydınlık olsun!Sevgili Fakir Baykurt okuru,
Bu eser yazarın okuruna son armağanıdır. Almanya'da tedavi için yattığı hastanede, hasta yatağında bile bu kitabı yazmak için son nefesine kadar uğraşmıştır. 1999 yılında yazar vefat eder, 2000 yılında ilk baskısı çıkar EŞEKLİ KÜTÜPHANECİ'nin. Bu sebeple çok kıymetli olduğunu düşünüyorum ve o durumdayken okuyucusunu düşünen bir yazarı okumak büyük mutluluk benim için.
Kitabın konusuna gelirsek;
Ürgüp'e Yunanistan'dan Dimitrios Katsikas gelir. 1924 yılında göçe zorlanan büyükleri tarafından gönderilmiştir. Bir zamanlar yaşadıkları topraklara olan özlemlerini bir nebze olsun giderebilmek için Ürgüp'ün toprağından, suyundan Dimitrios Yunanistan'a götürecektir.
Ama öncesinde unutamayacağı anılar biriktirecek ve güzel bir hikayeyi dinleyecek konuğumuz. Eşekli Kütüphaneci'nin hikayesini dinlemeden mi gitsin Yunanistan'a?
Şimdi kimdir bu Eşekli Kütüphaneci ondan bahsedeyim.
Mustafa Güzelgöz... Hakkında konuşmayı kendini övmek olarak düşünür, bu yüzden hikayesini ilk başlarda anlatmak istemez fakat bir yerde dili çözülür, başlar anlatmaya.
Öyle azimli bir adam ki Mustafa Bey. Kimsenin önemsemediği eski kitapları çıkarır nemli bodrumdan, havalandırır. Yolu yokuş köylere eşeğinin yularını çeke çeke kitaplar götürür. Onu gören çocuklar koşa koşa büyük bir sevinçle geliyorlar. Peki kadınlar ve erkekler? Onlarda da var mı okuma isteği?
Millet kitap okusun, aydınlığa çıksın diye yıllarca emek harcıyor Eşekli Kütüphaneci. Kitaplar yeterli değildir, binbir güçlükle temin etmeye uğraşır. Kitaplıklar, kütüphaneler olsun diye çabalar. İşte bu cehaletle savaştır, bıkmadan usanmadan cahilliğe çareler aramaktır!
Kitap sevgisinin bir yerlerde saklı olduğunu düşünür, büyük bir gayretle köylülerin kitap sevgisini uyandırmaya çabalar. Ne kadar başarılı olacak cehalet karşısında ve hatta okumuş cahiller karşısında?..
Bir de mutlaka söylemem lazım, çok duygusal bir adam ya bu Mustafa Bey. (Okuyunca hak vereceksiniz.)
Şimdi bakıyorum da aradan yıllar geçmiş, biz aynı sorun ile karşı karşıyayız, hala çözüm bulamadık... İmkanlar değişti, teknoloji gelişti fakat bir türlü aydınlığa çıkamıyoruz...
Çok kasvetli bir inceleme mi oldu acaba? Ben biraz kanayan yaramıza odaklandım galiba...
Kitabın içeriğinde güzel anlar, dostluklar da var. Hiç tereddüt etmeden okuyun.
Böyle okuruna kıymet veren yazarlarımızın değerinin bilinmesi dileğiyle...
Keyifli okumalar dilerim.