Sevgili Zeynep, çok uzun zamandır bu denli eseri kucaklayan bir tahlil okumadım, evvelâ kaleminizin bir okurdan çok öteye geçtiğini söylemeliyim. Tahlilin vicdan ile ilgili su alan sünger benzetmesi olağanüstüydü... "Kendi süngerini sıkıp boşaltabilmek." sanırım olgunluk düzeyi diye bundan söz ediliyor :) Eğitimciliğiniz, bakış açınızda bambaşka bir doygunluk vücuda getirse de, bunun çocuğa ve insana duyulan derin saygı ve hassasiyetle ilgili olduğunu düşünüyorum.
Eğitim sürecine bizzat katılarak, oluşumcu bir yaklaşımla yetiştirilen çocukların nerede olursa olsun, kendilerine duydukları güvenle ve taşıdıkları sonsuz enerji ile herşeyin üstesinden gelebilecek gücü taşıdıklarını gözlemliyoruz, keşke çocuklarımızı birşeylere sürekli mecbur etmesek...Başarısızlığı, suçluluk duygusuna mahkûm etmesek...Zira ruhsal çöküşleri, üstesinden gelinemeyecek düzeyde, kaotik bir sınıra sürükleyen yegâne unsur; suçluluk duygusudur.
Yüreğiniz varolsun Öğretmenim, kalbinize hürmetle... :)