Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Şiir kitapları, hafif bir şeyler arayan ruhun derinliğin ta kendisine yakalandığı, iki sözcük arasında tarifi mümkün olmayanın durmadan kendini hatırlattığı, bulmanın hezimetine, susuzluğun coşkusunu bastıran, hızla ilerleyen sayfaların ardımızda koşturduğu, bitirilemeyen eserler... :) Paul Celan'ı, Ingeborg Bachmann'a olan hayranlığımla tanıdım.Aralarında ki gizli lisanı keşfettiğimde benim için okunacak o kadar çok eser vardı ki, bir tutkuya dönüşmüştü o yıllarda.Şöyle ki Ingeborg Bachmann'ın herhangi bir eserinde Celan'a ait, mühim bir ayrıntıyı bulabilirsiniz, şiire ve gizeme inanıyorsanız, sizin için iflah olmaz bir serüven başlamış olabilir. Şu günlerde memlekette olduğum için, burada bıraktığım kitaplarımı toparlamaya çalışırken "Ellerin Zamanlarla Dolu" ile yolumuz yeniden kesişti :) Şöyle dedim kendime; "Eylül, sen okumamışsın bu kitabı, yeniden yazmışsın :))" Öyle çok not, öyle çok ünlem vardı ki kitapta, yeniden okumanın lezzeti, yağan lapa lapa kar eşliğinde bir şeyrayine dönüştü :) Ahmet Cemâl, bir derleme yaparak Celan'ın ayrı ayrı sekiz eserinden şiirler seçip, bizim için çevirmiş ve iyi de iş çıkarmış bana kalırsa, çünkü şiirler apayrı ûsluplar ve çok keskin virajlarla birbirinden ayrılıyor.Hayret ise bana kalırsa bir şiir severin en sevdiği ahvallerden biri :) İlk kısım, çok yoğun ve karmaşık, adeta bizi şairin bütün ailesini kaybettiği nazi Almanya'sına sürüklüyor. Orta kısım dinginleşen, huzurlu bir derinlik, Celan'ın artık yükselmekten yorulmuş, sığınma soneleri...Son kısım çok net ve girift olmayan fakât oldukça sarsıcı, şaire dostuna atıflarla yüklü... Eser, Celan'ın yıkımlarla dolu hayatından ağır bir hüzün ve hattâ büyük acılar şerh ediyor.Seine Nehrine bıraktığı o son şiir, soğuk ve hırçın sulara bıraktığı, sürgün çocukluğu, nazi kamplarında tahammülünün çok üstünde bir ölgün yaşam olduğunun ayırdına vardığı gençliği ve artık taşıyamadığı ruhuydu şüphesiz.Celan'ın intiharından evvel Bachmann'ın şu sözleri oldukça manidar. "Beni Seine Nehri'ne götür, küçük balıklara dönüşene ve birbirimizi yeniden tanıyana kadar bakalım sularına." Ölüm demişken, Celan'ın neredeyse bütün dizelerinde ölüme perde arkasından konuşan suflör, yaşamın ta kendisidir.Öyle ki hem çiçek, hem toprak ölümün iki eş yaşamından kesitler sunar bizlere.Belki de Bachmann'ın yıkıntılar arasında gülümseyen o çocuğun şiirine tutulması ve adeta onunla düşünen bir zihin, onunla duyan bir kâlp ve ona seslenen bir düş dünyası geliştirmesi de bu yüzden... "Benim için çölsün sen, denizsin, sır olan her şeysin." diyor Bachmann bir kitabın bir köşesinde... Başka bir kitabın başka bir dizesinde; "Fısıldarsın sen: Dolduruyorlar dünyayı benimle şimdi, senin kalbinde hala Çukurdan suskun bir yolum ben!" diye cevap verir Paul Celan... Bachmann'ın ve Celan'ın mektuplarının yer aldığı Kalp Zamanı'nı da okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar :)
Ellerin Zamanlarla Dolu
Ellerin Zamanlarla DoluPaul Celan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20151,076 okunma
··
991 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.