"Dostoyevski Raskolnikov'un yeniden doğuşunu hiçbir zaman yazmadı. Upuzun romanın son iki sayfasına sığdırdığı "yeniden diriliş" müjdesini romanlaştırabilmiş olsaydı, ilk romanından bu yana kurcaladığı toplumsal-varoluşsal böceklik kâbusunu bir hidayet öyküsüyle sonlandırabilmiş olsaydı, Dostoyevski olmayacaktı."