Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

142 syf.
9/10 puan verdi
“Belki de bu kitabı elinizde tutuyor olmanız bir raslantı değildir; belki bu serüvenlerde sizin buraya hatırlamak için geldiğiniz bir şeyler vardır.” Bu kitabı okumaya karar verirken böyle bir niyetim var mıydı emin değilim ama bana bir şeyler hatırlattığı kesin. Mavi Tüy, birine sorduğum “Hayatında ve düşünüş tarzında köklü değişiklikler yapan bir kitap var mı?” sorusuna aldığım cevaptı. Sonra kitabı araştırırken, neden bilmiyorum, önce Martı’yı okumamın daha doğru olacağına karar verdim ve onu okudum. Aradan epey zaman geçti. O kitaba da yüzeysel, kendimce bir inceleme yazmıştım. Profilimde bulabilirsiniz ama bakmasanız da bir şey kaybetmezsiniz. Şimdi Mavi Tüy’ü bitirdikten sonra incelemelere bakarken okuma sırasıyla ilgili bir şeylere denk geldim. Benim fikrim, Richard Bach’ın bu iki kitabını merak edip okumak istiyorsanız önce hangisini okuduğunuz fark etmiyor. Sadece Mavi Tüy’ün önsözünde yazarın Martı kitabıyla ilgili yazdığı çok kısa bir iki söz var ki onlar da Martı’yı öne almanızı gerektirmiyor. The Man from Earth’ü izlediniz mi bilmem. Kitabı okurken sık sık o filmi anımsadım durdum. Oradaki başkahramanımızla bu kitaptaki mesih Donald ve hikâyesi birbirine epey benziyor. İzlemediyseniz mutlaka izleyin. Size desem ki bu film 1.5 saat boyunca baştan sona aynı mekanda, bir evin salonunda bir avuç insanın konuşmalarıyla geçecek ve siz izlerken hiç sıkılmayacaksınız, bana ne derdiniz? İzledikten sonra tekrar cevap verirsiniz. Şimdi kitaba geçelim. Richard Bach’ın yine Martı kitabında yaptığı gibi imkansız teriminin sınırlarını zorladığı sonunda da yerle bir ettiği bir kitap. Yazar, kendini bu kitabı yazmaya zorlayan düşüncelerini, hayal gücüyle zenginleştirdiği bir kurguyla bize aktarıyor. Kitabın yazımı yolunda kendi hikayesini anlatıyor aslında. Öyle ki kahramanımızın adını bile değiştirmiyor, kahramanımız Richard kitabın sonlarında yaşadıklarını kağıda dökmeye karar verir ve başta okuduğumuz, hikâyenin ilk paragrafı yazmaya başlar. Böylece kitap biter. Hani desem ki tüm kitap boyunca felsefenin en temel sorular olan: ‘Neden varız?’ ‘Nerden geliyoruz ve nereye gidiyoruz’ ‘Neden buradayız’ gibi sorulara cevaplar aranıyor, bu kitabı yorucu ve anlaması zahmet gerektiren felsefe kitaplarından sanıp soğursunuz belki ama değil. Bir kurgu var, hikâyemizde iki ana kahramanımız var ve onların belli bir süre boyunca devam eden arkadaşlıklarına eşlik edip bu sorulara cevap arayan bir yolculuğa çıkıyoruz. Felsefe kitabı değil çünkü asla ideolojilere, kavramlara ve tanımlamalara boğan bir kitap değil. O sorulara kebdi cevaplarımızı bulmamız için bizi teşvik ediyor. Bach’ı daha önce okuyanlar anlatımının ve okunmasının ne kadar sade ve kolay olduğunu bilir. Kitap su gibi akıyor, nasıl bittiğini anlamıyorsunuz. Ama bildiğim bir şey var ki görünürde o kadar açık ve net, anlaşılması kolay cümlelerle bir insanı düşündürmek herkesin yapabileceği bir şey değil. R. Bach bunu başarıyor. Martı’da da bu böyleydi. Diyaloglar, cümleler çok basit ve anlaşılırdı. Kısa ve özdü ama ister istemez bi durup, kitabın kapağını kapayıp düşünüyordunuz. Sokratesvari de bir kitaptı bu arada. Usta sorular soruyor, öğrenci cevaplıyor, usta öğrencinin cevabından bir şey tutup bir soru daha soruyor, bu böyle sürüp gidiyor falan. Neyse ben daha başka filozofların ya da düşünce fenomenlerinin ismini anmaya başlamadan ve size daha fazla Mavi Tüy felsefe kitabıymış izlenimi vermeden incelemeyi bitireyim. Richard Bach’ın yormayan dilini ve beni buna rağmen çok düşündürüşünü seviyorum. Kitabın önsözünde beni üzen bir sözü var: “Yazmaktan hiç hoşlanmam” Ama bu yetenek kendisine bahşedilmiş diğer tüm yazarlar gibi bu güdüsüne karşı koyamamış, kendini yazmaya mecbur hissetmiş ve yazmış. Ortaya da böyle sayfa aralarına kısa aforizmalar serpiştirilmiş harika bir kitap çıkmış. Okuyalım, okutalım.
Mavi Tüy: Gönülsüz Bir Mesihin Serüvenleri
Mavi Tüy: Gönülsüz Bir Mesihin SerüvenleriRichard Bach · Epsilon Yayınları · 20131,075 okunma
··
190 görüntüleme
Ebubekir okurunun profil resmi
Sanırım bu profildeki incelemeler yüzünden yeterince karmaşık olan zihnimdeki okuma listesi iyice ebidik übidik, ebiş übüş bir hale gelecek, yine de tişekürler.
MURAT AYDIN okurunun profil resmi
Bu kapsamlı, nitelikli, bilgilendirici kısacado şahane yorum için tebrikler, teşekkürler. Uzun süredir elimde beklettiğim bir kitaptı. Okuma isteğimi yeniden artırdınız. Emeğinize sağlık...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.