Ahmet Hamdi belki de Cumhuriyetle eski arasında arafta kalmış bir adam gibi canlandı gözümde. Belki de İslam'ın heretik yorumu olan (Kalenderi, Bayrami vb. sufi ekollerin) halk İslamının yanında Ortodoksi(ehli sünnet) İslamının karşısında duran bir yer de denebilir. Mesela o kadar camiden öyle içtenlikle bahis açmış olmasına rağmen hiç orada namaza durduğundan söz açmaz. Söz açmaması elbet güzel olabilir ama okurken ben onu öyle canlandıramadım. Yer yer Yunani bir bakış da hissediyorum nedense onda. Bu şehirleri elbette bir gezi kitabı babında kaleme almamış. Sanki bu şehirler onun metafizik, ontolojik yolculuğunun mekanı, hatta yolu olmuş gibi anladım. Belki en kısa yer verdiği Ankara üzerine düşünerek başlamalı söze. Sanki Ankara'ya yeni yola yakınlığını sunmak için yer verilmiş gibi hissetttim. Onu ele alırken elbet diğerleri gibi mimarı, kültür vb. özelliklerine değinmiş ama yine de bende bu okumada oluşan düşünce bu oldu. Tek tek diğer şehirlere dair yazmaya gerek yok. Ahmet Hamdi okumayı başarmıyordum. Huzur'u bir iki kez okumaya çalıştım ama başaramadım mesela. Bu kitapla bir başlangıç yapmış oldum. Huzur'u bir kez daha deneyebilirim.

Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201911,5bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

fd