Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çocuğunuz ;
– Varsın, bir çivi bile çakamasın…ama, dersleri iyi olsun. – Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın…ama, matematiği düzgün olsun. – Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin…ama, notları yüksek olsun. – Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın…ama, fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona
··
10 görüntüleme
Huldra okurunun profil resmi
Her konuda ebeveynleri suçlamakta olmaz. Derine inmek, insanları bu hale neyin getirdiğini sorgulamak lazım. Devir ekonomi devri. Finans her şeyin üstünde. Bugün ufak bir hobiyi yapabilmek için bile belirli bir gelire sahip olmak ya da yaşayabilecek kadar kazanmak gerekiyor. Keşke olmasa ama durum bu. Mutluluk=para oldu. Bu durumda herkes mecbur olduğu şeyi yapıyor. Keşke dünya bir ütopya olsa ama maalesef distopyaya dönüşüyor.
bhmflzf okurunun profil resmi
Yukarıdaki ifade bir suçlamadan çok bir tespit. Neyin tespiti diye düşünürsek. Karşımıza çıkan ilk otorite figürünün aile olmasindan kaynaklı. Bunun yanısıra kimse kültürlenme sürecini gözardı ettiğinide düşünmüyorum. Lakin sorumluluk sahibi olan ebeveynin suçu veya oluşan sorunları sisteme mal etmeside aynı derecede temelsizdir. Çünkü sosyolojik çerçevede bireyin yolunu belli bir yaş haddine kadar ebeveyn çizer. Ekonomik güç = mutluluk ifadesine gelirsek kültürlenme çoğu zaman sizin ne düşündüğünüzden çok kitlenin ne düşündüğüdür. Ondan dolayı bireysel tanımlamalar daha gerçekçitir bireyin yaşam biçimine. Hayatı ille ütopya veya distopya olarak belli kalıplara yerleştirme ihtiyacı duymamalıyız. İnsanın en büyük mutsuzluğu sürekli bir şeylere indirgemesidir hayatını. Bırakın hayatınız hayatımız kavramsız kalsın.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.