··
6 görüntüleme
Maria Puder Sabahattin Ali’nin eğitim için gittiği Almanya’da tanıştığı bir kadın. Yani kendinden esinlenip yazmış. Ve hem Ali hem de Raif Almanca biliyor. Yani Almanca konuşuyorlar.
Bence tam bitmesi gereken yerde bitiyor kitap, ne çok uzun ne çok kısa.
Son cümlenize de sonuna kadar katılmakla beraber şunu eklemek isterim: Bizim insanımız hep başkasından farklı görüneyim çabası içindedir. O, onu mu okudu ben okumam şunu mu izledi ben izlemem. Sanki aynı şeyleri yapınca kendinden bir şeyler eksilecekmiş gibi... Iyı olan iyidir herkes de okumalıdır, izlemelidir. Dediğiniz gibi beğenmese başka, okumadan laf etmek başka. Güzel bir inceleme olmuş emeğinize sağlık.
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için 😊
Dediginiz gibi Bende dün akşam öğrendim ali nin de sevdigi kadın olduğunu.
Kitapta belirtilmediği için kafama takılmıştı dil mevzusu ayrıca teşekkür ederim açıkladığıniz için.
Sonlara doğru bilmiyorum bana gore eksik ve hızlı kaldı, sanki bütçesi biten dizinin erken final yapmasi gibi. Acaba yazar da aşkını aramadığı için mi böyle yaptı diye düşündürttü beni, çünkü o kadar seven bir insanın sadece mektup gelmeyince o şekilde düşünmesi, hakikati araştırmaması, tesadüfen öğrenmesi, hasta olduğu zamana kadar o tesadüf karşılaşması arasında ne kadar geçtiği belirtilmiyor. Dediğim gibi ben olsam giderdim tüm ömrümü ona harcardım, bu da galiba yazarın içinde kalmış burukluktan kaynaklanmış olabilir 😊
2 sonraki yanıtı göster
Çok içten bir inceleme olmuş, anlatımınıza sağlık ☘️
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için 😊 sizin de okumanızı bekliyorum 😊
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.