Kitabı okuduğum dönem izlediğim diziler (Gotham ve Person of Interest) kitaba olan bakış açımı fazlasıyla etkiledi diyebilirim. Bunun nedeni ise izlediğim diziler şüpheye dayalıyken aynı zamanda Tuna Kılavuzu'nun da böyle bir tavırda yazılmış olmasıydı. Serj Ladko. Aslında 2 kişi. Birisi gerçek Ladko iken diğeri ise düzenbaz, alçak, adi, orul orul.... Neyse terbiyemizi bozmayalım. Boktan adamın biri işte ya amaaan. Gerçek Sarj Ladko ciddi manada bir vatansever. Fakat bazı durumlardan dolayı ülkesine giremiyor ve bu sebepten ötürü de biricik eşi Natşa'yı göremiyordu. Zaten bizim bu adi şerefsiz çakma Ladko çoktaaaan hatunu götürmüş, rehin tutmuş. Ilia Brusch adında bir adam bir anda balıkçılar bilmemnesinin yarışmasında birinci oluyorr ve diyor ki "Hadi millet öyle sallanmak yok. Yallah Tuna Nehrine gezintiye." Günlerce sürecek bu gezinti, balık tutma ve ufak çaplı seminerler de başlıyor. Serj Ladko'nun başka bir isimle çıkma nedeni ise takdir edersiniz ki biraz kaçak durumunda olması. Amacı ise biricik Natşa'sını görmesi. Yolda bir adamla tanışan Serj Ladko, bu tanıştığı kişiyi her ne kadar Karl Dragoch olarak bilse de adam esaslı bir polis, asker, jandarma işte adına ne derseniz deyin işte o aslında Mösye Jaeger. Çakma Serj Ladko Tuna Nehri boyunca hırsızlık olaylarına karıştığı için bizim masum Ilia'dan şüpheleniyor ama nasıl şüphelenmesin. Peki sonunda ne oluyor dersiniz? Söylersem şerefsizim hadi bakalım.

Tuna KılavuzuJules Verne · İş Bankası Kültür Yayınları · 2013309 okunma

·

202 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.