İlk kez, zamanı geldiği için bendinden boşanan bir su gibi, bu kadar çok konuşuyordu. Bana inanmıyor musun, dedi, kayıtsız şartsız teslimiyet istedi. Bulanıksın, dedim ona, bu bulanıklığın ortasında aşkı kaybedecek gibi olduğumu söyledim. Bir yanardağ gibi dağıldı sözünün alevleri, sen nasıl aşksın, dedi. Bir aşkı tartarsa ancak aşk tartar. Akıl aşka denge değildir. Karanlıksam karanlığımı, bulanıksam bulanığımı kabul etmezsen sen nasıl aşksın, diye yineledi.