Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

235 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İhsan Oktay Anar şu ana kadar okuduğum en zeki yazarlardan biri. Kitaplarının içine girip çıkamadığınızda anlıyorsunuz bunu. Puslu Kıtalar Atlası'nı okuyup anlamadıktan sonra bir daha aynı yazarı okumayı düşünmemiştim. Ta ki tahlilde İhsan Oktay Anar okunacak denilene kadar. Sonra tabii ki iyi ki tekrar okumuşum dedim. . Yazar kedinin yumakla oynadığı gibi tarihle oynuyor diyebiliriz. Okurken "evet bu olay, kişiler tarihte vardı" diyorsunuz ve sonra bakıyorsunuz ne o olay o olay, ne o kişi o kişi. Sorguluyorsunuz okurken, kısacası "kafa yapıyor" kitapları. Eleştirilerinde oryantalist bir bakış açısıyla yazdığı yorumlarını dinlerken bir nebze doğru olduğuna katıldım. Derin, mizahi bir anlam ve dalga hissediliyor. Kendi içinde tatmin yaşadığını görüyorsunuz. . Sadece tarih yoktu kitapta. Felsefe, mitoloji, din her şeyin harmanıydı aslında. Tüm alanlardaki ayrıntıların zekice döşenmiş olması hayrete düşürüyor ve hayranlığınızı arttırıyor yazara karşı. Kan, kesip biçme olayları gibi rahatsız edici unsurları bile rahatsızlık hissetmeden tatlıca okuyup geçiyorsunuz. Meslekleri anlatışında illa ki bir iğrençlik katılışı, ucubeleri, hastalıkları sıkça kullanışını bile zevkle okuyorsunuz. . Kitap Amat isimli bir gemide geçiyor. "Emet" İbranice "gerçek", bir harf eksiği " Met" ise ölüm demek. Yaşam, ölümsüzlük arayışı, iyi-kötü çatısması, günahlar... Neyin gerçek olduğunu arıyorsunuz sürekli kitapta. Denizci mezarlığındaki 247 meşeden Nuh Ustaya yaptırılan 247 mürettebatlı gemi baykuşların ötüşü, sislerin içinde gidişi, mürettebatın günahlarının sonucu mu tesadüflerin getirdiği bir durum mu bilinmez olumsuzluklar etrafında ilerliyor kitap boyunca. Tabii ki siz de onunla... Sağlam kafayla bitirmeye çalışın kitabı derim :)
Amat
Amatİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20215,5bin okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.