Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

199 syf.
8/10 puan verdi
-Ya yaşa, ya öl. -İkisi de olmuyorsa? -Uydurun Aslan Bey, uydurun. Zaten her şey çok uyduruk. Zamanın Farkında, Şule Gürbüz'ün beş farklı öyküsünden oluşan, Oğuz Atay Öykü Ödülü'ne sahip, felsefe ve edebiyat birleşimiyle oluşmuş, hoş bir kitap. Toplumcu, özgün, soyut, karakterler üzerinden genele doğru, iğneleyici ve sorgulayıcı bir
Zamanın Farkında
Zamanın FarkındaŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20111,032 okunma
··
261 görüntüleme
derya okurunun profil resmi
ahhhh canımmm Şule Gürbüz❤️bu incelemeler olmasa okuduklarımı anımsamayacağım. "Kendine inanç kendini tamlamaksa,kendine inanmamak da kendini yarımlamak ya da yaralamak değil midir?"(syf 174) "...tahta masaya başımı koydum,gözlerim ister istemez kapandı.Kendimi bıraktım,zaten bırakılıyordum.Masada bu otuz dokuz yaşın sanki otuzunu bıraktım;dokuz yaşında kaldım."(syf 144)
Dilek okurunun profil resmi
Bu yaş anlatısı çok güzeldi gerçekten, hatırlatmanız için teşekkür ederim. Şule Gürbüz'ü bu platformda pek göremiyorum, ama çok değerli bulurum ve çok severim ben de. 🌼
derya okurunun profil resmi
"Coşkuyla Ölmek "i okudunuz mu?
Dilek okurunun profil resmi
Okumaz mıyım... Sadece çok anımsayamıyorum ilk kitabımdı. Ama en çok onu sevdiğimi unutmam.
derya okurunun profil resmi
kütüphaneden alıp baktım şimdi.Tarih ve ismimin ardından "okumadan ölmemeli"yazmışım ilk sayfasına😊Merak edenler için arka kapağı "Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi. Tanrı'nın da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı geçirmek, o zamandan geçmek. Ve geldiğinde gelmemiş gibi, bilmemiş gibi, yaşamamış gibi gelmek, rüyayı görüp uyanmak ve 'Neyse rüyaymış,' demek ve aynı yerden uyumaya devam etmek. Yaşamaya da, ölmeye de yazık. Bu ölüm için yaşamaya, bu yaşamak için ölmeye yazık. Mezarlıklara, servilere, süsenlere, nisan sonunda açan katırtırnaklarına, telaşlı karıncanın adımlarına yazık, mezar taşına konup da bağıran karganın sesine yazık, ölüme ağlayan şaire, yaşam var zanneden filozofun nefesine yazık, şen taklalarla ilk senelerinde koşup zıplayan, ağaçlara tırmanırken seyredilip seyredilmediğini kontrol eden kedinin tırnaklarına yazık, ağdaki balığa, lokantada onu bekleyen anguta, önce ön iki ayağını sonra arkadakileri ovuşturup bu hareketinden büyük kâr ve kisve uman karasineğe yazık, hortumunu sallayan koca file, sanatlı sıçrayışı ile dahi boşluğu dolduramayan yunusa yazık, grafon kâğıdından gelincik ve petunyalara, en pürüzsüz çakıl taşına, kum olmuş zavallıya, sağdan sağdan yürüyen eşeğin inadına, yol kenarlarındaki ısınmış dikenlere, kozalağın içindeki fıstığa, duvara yapışmış yosuna yazık, bu topu binyıllardır çevirip duran sema-i muğlâka, titreyen kanatlara, açılan göğe ve onun katmanlarına, havanın, suyun olduğu, olmadığı yerlere yazık." (alıntı)
Dilek okurunun profil resmi
Ah ya! O cümlelerin bitmemesi ve uzadıkça daha çok içe işlemesi... Ne güzel oldu özlemişiz, teşekkür ederim. 🌺
derya okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Dilek ,ne iyi geldi bilemezsin💐
Dilek okurunun profil resmi
Çooook sevindim. 🌹
Büşra okurunun profil resmi
Ne güzel dile dökmüşsünüz, bayıldım ❤️
Dilek okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. 🌻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.